EGE'YE GEL(SEN)
Gel
yerleşelim Ege’ye mavi yeşil ve sen. Bir kız doğurursun sana benzer belki ay yüzlü güzel saçlı dili ballı eli hünerli aklı başında gönlü nûrlu güzel şirin ve mutlu. Gel gidelim artık kalabalıklar insafsız mekânlar nûrsuz imansız ve ruhu yok artık şehirlerin. Taş duvar boya ve ışık hep yapay hep soğuk bir bakarsın renkliymiş ikinciye bakılacak gibi değil düşüyor maskesi akıyor makyajı şehirler değme fahişeden yalancı. Mutlu mimarlar hep ölmüş sanatçılar bile sevemiyor artık mihnetsiz sevişilmiyor şimdilerde. Zahmeti dert değil bari vefâsı olsa ama nerde fatura kesmeye hazırlar her duyguya hep ticaret hep menfaat hep yalandan mutluluk. Her şeyi biliyor herkes kime sorsan o haklı, o iyi sadece herkes kötü benden kötüsünü görmedim bu şehirde benden câhilide yok beceriksizi de. Gel gidelim hemen burada bizi kimse anlamaz duymaz kimse dinlemez benim seni dinlediğim kadar kimse sevmez beni senin gibi biliyorum artık. Şarkı bestelenmez şiir yazılmaz resim yapılamaz bu şehirde renkler bile yalancı melodiler bile samimiyetsiz kokular zayıf hatıralar kayıp tenler Allah’sız… Geleceksin değil mi! 6 Temmuz 2014 – 05,30 |