9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1655
Okunma

Kendi düşlerimin hırçın düşüşlerinde
Gözleri aşkla bağlanan kurbanken ben,
Dış sesleri susturup,
Beni öldüren her şeyi kalbimin sesinde büyüttüm.
Bilmem, olgunlaşabildin mi?
Mantık her gün yüzlerce tokat indirirken yüzüme
Yazdığı senaryoları okumayan,
Üzerinden geçmeye değer bulmayan,
Bildiğim bütün harfleri birleştirip,
Kötü kaderler yaratan hayatın
Nefes alan cesediydim…
Görevini kötüye kullanan bir polisin
Kelepçeleri duruyordu bileklerimde.
İki yakamı bir araya getirmeyen hayat
Ellerimi nihayet kavuşturmuştu birbirine.
Bilmem, uzaklaşan ellerinin intikamını
Ellerimle alabildim mi?
Z / a m a n;
Üstümü ört…
Yaralarım kanıyor.
H a / y a t;
Dilini çıkart,
Nefesim üzerine damlıyor…
Bilmem, o karmaşada
Bir umutta sen çalabildin mi?
Ruhum sancılarıyla sevişmeden önceydi
Üç ortalı defterimin sayfalarını kanatırcasına
Aşka haykırışlarım.
Bilmem, sesini duyabildin mi?
Bitmiş hikâyelerimin yalan kahramanlarının üzerinden
Kaç şiir geçtim
Kırılmış kalem uçlarımı hayallerimle biledim
Ucu keskin giyotinlermiş kelimelerim
Bütün anılarımı yırttı
Bilemedim…
Bilmem,
Bir yaprakta sen kopartabildin mi?
Donup sarkıyor buz kristalleri gibi ahım avlulardan
Duman değil, su çekiyorum marpucumun ucundan
Şarta bağladın, olumsuzluk kipini
Günah bellemişken sözlerini,
Aynı kelimelerle hayata akıyorum şimdi.
Bilmem, -mişli geçmiş zamanda kullanıp
Canını yakabildim mi?
Hep ‘sevmiyor’larına denk geldiğim
Papatyalar eksilmiş hazandan
Kalbim atmıyor artık,
Ne farkım var şimdi, nefes alan bir et yığınından
Ruhumu geri almış yaradan
Bilmem, bunca zamandır sana taptığım için
O’nu sinirlendirdim mi?
Bilmem,
Aşkla
Lanetlendim mi?
Elif SEZGİN