Doğuyla batının kader bileşkesinden, Boğaziçi’nin payına düşen manzum öyküleri, İki kıta sahanlığında bir çelenk eyleyen İstanbul’u, Al yazmalım Rumeli’yle Selvi boylum Anadolu, Gönlümüzün aynasına Aşk edecekler yeniden, Dolu dolu...
İşte bu ikbal anısına, Kil tabletlerden seslenecek çivi kayıt Özlü dilekler, Ceylan pöstekilerinde kozalarını delecek Delta-iks mühürlü kelebekler…
Toprağın verdikleriyle yetinmek kadar Eğreti hayatlara katlanmanın zorluğunu, Duygu tellerimizin pesten tize, Özden söze Ve mutlaka bizden bize, İncelen feryatlarımızla koptuğunu, Sezgi meşrep Daha bir özgür anlayacağız böylece...
Bu çağdaş olgunluk dönemecinde, Gelecek nesillere kül kötürüm örnekler, İçten kuşatmalarla saf söyleme Kerbela Cezası topluma pay, sanal suçlu bellekler, Ağnetten sıfır sorun açılımlar adına, Düşlerimizi bile Hesaba çekecekler...
Yine de tecâhül-î ârifâne Bilmezden, görmezden geleceğiz bir süre, Ses yalıtımlı görüntü kirlenmesini, Boşluğu alınmamış dizelerde…
Nasıl olsa, Usta çırak mihengi kalfalık görgüsüyle En kemancımızın başına inecek davulun tokmağı, Zurnanın zırt dediği her yerde…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SUÇ VE CEZA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUÇ VE CEZA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.