Bu bir Çin işkencesi ve insanlık utancı,
Uygarlık beşiğinde yıllardır aynı sancı ...



Ejderin kor nefesi kuruttu bulutları,
Kim duyar, kim işitir Batur-Alp umutları ?..



Dünyâ sağır, Dünyâ kör, yerin kulağı nerde ?..
Doğu Türkistan için kalplere inmiş perde ...



Kıyım ana rahminde, ceninlere mezar yok;
Bu devlet terörüne devletlerden azar yok ...



Kadını erkeğiyle insanlar enenmekte,
Üstlerinde nükleer silahlar denenmekte ...



Radyasyondan bin beter zihniyet kirliliği;
Birleşmiş Milletler de seyreder rezilliği ...



Ağla yüreğim ağla, bu uğursuz çağlara,
Börteçine soyuna yol vermeyen dağlara !..



Özgürlük tezgahında esâret dokunmakta,
Söylemlerde ihlas yok hamâset okunmakta ...



Türkçe söz divânında sayfalar sararıyor,
Cihan-efraz Kaşkar’ın talihi kararıyor ...



İnsanlık avunurken içi kof değerlerle
Altaylar uğunmakta tık nefes ciğerlerle...



Sanmayın bu sarı dev yalnız Türk’e vuracak !..?
Onu hazmettiği gün daha bir kuduracak ...



Hür dünya iks gününü sayadursun gafletle,
Bilge can felâkete dikkat çeker ibretle...



Kavim gardaş bu zulme Kürşat’ça doğrulmalı,
İşgalciler Türkistan dışına savrulmalı ...



İpeğin has yurdunda mazlumların âhı bu,
Eyy vicdan nerde kaldın ?..! Soykırımın şâhı bu ...