KÖYLÜ Kadını
Sırtını dayamış sabır taşına
Yığınla dertleri almış başına Hiç kimse bakmaz gözün yaşına Çilesi bitmiyor köylü kadının Sabah erken kalkıp ahıra iner Elektirik yok ki elinde fener Şalvarın üstüne kokular siner Şikayet etmiyor köylü kadını Davarlarını sağar bakır kovaya Çıkar dışarıya bakar havaya Yağmur yağış yoksa salar ovaya Yalnızdır yetmiyor köylü kadını Çoluk çocuk actır girer ocağa Altı aylık bebe atlar kucağa Dayanamaz diye koymaz sıcağa Yansada gitmiyor köylü kadını Aşk bilmez sevdayı tarlada yaşar Sevgilisi diye kuzuya koşar Hatasını görse kocası boşar Mecburdur itmiyor köylü kadını --Gecelerin şairi Nuran Ölmez |
Şairin içinde
Türlü volkanlar patlar !
Duygular tırmanıp ta ayyuka çıkar
Kendi dertleri yetmiyormuş gibi,
Bir de yüreği “köylü kadını” için çırpar !
Çünkü kadın kadını daha iyi anlar.
Hele ki kadın olursa o şair bir de;
Düşünün siz bir kere,
Nice ormanlar yanar unun için de !!!...
Her şey doğru bir eksiksiz hem de
Noksan bile var bazı acı tespitler de
Kadın köy yerin de,
Orada, burada. şurada, her yer de
Kadın bir de yokluk içinde
Gün mor batar kadının yüreğinde !
Erkenden dökülür tahta döşeğe
Birden kızıverir öfkeli bir ses kendisine
“Öldün mü be kadın ! ” der hiddetle !
Kadının kocası olacak o hergele !!!...
Dert yüzü görmesin yüreğiniz
Dualar aldınız bilesiniz
Bir “helal” olarak ilişmiş kaleme elleriniz !
Tebrik ederiz !!!...