Ne garip bir insanımAnlamalıydım Kendimi avutmamalıydım Nafile yere umut bağlamamalıydım Ruhumun hicran damlalarını Yine sessizlik içinde sinemde yaşatmalıydım Ne garip bir insanım Demek ki muhabbete susamış canım Ruhumu okşayan, hislerimi yumuşatan Kalbimin hassasiyetini anlayana evet, açığım Kalan yolda ne var, heves vicdanı yorar, sabırdır azığım İnsan gönlünü açmamalı Sırrın hikmetiyle yol almaya adanmalı Her nefesi dost sanmamalı, böyle zehaba kapılmamalı Beşeri münasebetler dışında hevese bulaşmamalı Muvazene içinde bulunmaya azimetle sarılmalı Aslında samimiyet eftaldir Lakin takdir edecek olan bilmem ki kimdir Zan ve şüpheler ruhu ve zihni yoran vehimlerdir Lakin kul hak ve hukukunu bilmelidir, kendini esirgemelidir Hislerine kapılıp her nefesten samimiyet beklenmemelidir Beşer insan olmalı, sonra kul Kul, dostluğa adanmalı, emanete sahip çıkmalı Ahdin ve vaktin mizana ram olduğunu asla unutmamalı Dünyalaşmak adına sefilliğe ve kepazeliğe bulaşmamalı Sıratı müstakim üzere vaktini dolduran can olmalı Artık demek ki çok yorulmuşum Hislerimden emin olmayacak kadar güvensizdim Can, dost dediğim nefeslerden emin olmayan fakirdim Hala nasihate muhtaç olan gariptim, yaşlı bir nefestim Bundan sonra ziyadesiyle dikkat ederek, sukut etmeliydim Mustafa Cilasun |
ve yine bu sesin içinde büyümesi gerekirken hal bilmezlere anlatılması böylesi hayal kırıklıkları ve
hayatta olduğu müddetçe olgunluğa götürüyor
iç sesiniz içime dokundu
haddim olmayarak üç beş masum söz yazdım saygı ve hürmetlerimle...