BİR LOKMA SEVGİKadın sokak aralarında eski püskü bir binanın kolonuna yaslanmış el açmış dileniyor bir lokma sevda götürecek akşam eve tüm yoksulluğu bundan. Bina çürümüş içten içten yaslandığı kadar yaslanıyor geriye yıkım haberi gelmeden dayanır mı biraz daha bilinmez ama o ruhunu genç bir hüthüt kuşuna yüklemiş hayalini koynunda eski bir muşambaya sarmış nuska gibi taşımakta ölümle kucaklaştığı gün gökyüzüne serecek mavileşsin diye. Kadının dizleri çürümüş sürünmekten mi bilinmez binanın etrafında turluyor mütemadiyen yorulduğu yere çökecek biliyor her tekme yeyişinde hayattan iki avucunu açmayı öğrenmiş sema’ya gönderirken iç acıtıcı dualarını. Sevgiyi gömleğinin cebine tıkan bir adam yavaşça sokuluyor yanına eli pantolonunun cebine sıkışmış Kadını süzüyor delici bakışlarıyla ve kadın elek gibi her tarafından fışkırıyor tutacak parçası kalmamış duygularının dökülüyor adamın paçalarından. Elini adamın gömleğinin cebine sokmak istiyor o bir parça sevgiye ihtiyacı var uyuşturucu gibi sarmış vücudunu titriyor, korkuyor hadi ver diyor adama bir parça, ne olur bak ölüyorum sevgisizlikten.. Adam cebinden çıkardığı buruş buruş sevgiyi kadının içine sokuyor al işte diyor rahatla. Ayvazım DENİZ |
Ben gördüm yazdım..Okuyanda anlasın yazsın istedim:))