dudaklarında adımı duymak saçlarından bir tel koklamak için nefesinin lokmalarını saydım öğün öğün parça parça çektim içime senliği varlığını aşkını şükür ki yaşıyorum her ânını
bak sesinin alfabesini de çözdüm bakışlarının resmini de çizebiliyorum artık şimdi acemiliğimin diline doğan güneşini besliyorum ellerimle
ey oğul !!! ömrüme kattığın huzur için sana borçluyum belki bir gün ben de
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İlk Hece şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İlk Hece şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Allah bahtını güzel eylesin analı babalı büyüterek
dünyayı cennet bahçesine dönüştürüverir birden analı günler
sanatçı bir insanın duygularını anımsadım şimdi şiirinizi okuyunca
"Meğer ben suymuşum. İçimdeki akvaryumda bir insan büyüyebilirmiş. Meğer ben aklım değilmişim sadece, kalbim de değilmişim, bir bedenmişim ben. Ikınıp bir canlıyı hayatla buluşturabilecek basit bir beden. Meğer ben kadınmışım. Kadın gibi bir kadın. Çocuk gibi bir kadın değil sadece. Meğer ben aynadaki ben değilmişim. Aynadaki kimmiş ben başkaymışım. Bir içim varmış benim. Bir de dışım. Meğer tek aşk, şarkılardaki değilmiş. Başka bir aşk varmış yavruya duyulan. Kalbe doğumla dolan. Kaynağından gözyaşlarıyla fışkıran. Meğer annem... Ah annem... Bakın yazamıyorum ona gözlerim doluyor. Meğer beslemeye muktedirmişim. Sütmüşüm ben, ilaçmışım, balmışım. Meğer kokum birine cennetmiş, sığınakmış, yuvaymış. Meğer kaderde en sevdiğim adamdan çocuk yapmak da varmış, şükür. Meğer bilmediğim ne çok şey varmış. Asıl anlatacak ne çok şey varmış bilmem ki nereden başlasam... Dünyadan? Kıtalardan? Hayvanlardan? Annenden, babandan, insanlardan? Meğer uykusuzluk da güzel olabilirmiş. Hatta fazla uyku hasret yaparmış, yavrunla arana girermiş. Meğer her şey yeniden başlarmış. Eski olan her şey bir anda eskirmiş. Meğer seninle konuşmayan minnacık bir adam, sana kendini anlattırırmış. Meğer benim bir oğlum olacakmış, kim bilebilirdi. Meğer ben bir matruşkaymışım. İçimden bir küçüğüm çıkarmış. Meğer geceyle gündüz palavraymış. Hepsi şimdiymiş. O uyumayınca uyku da neymiş. Uykun gelmezmiş. Zaman güneşin uydurmasıymış. Meğer annem beni bundan merak edermiş, arayıp sorarmış, dayanamaz gelirmiş, başımdan eksik olmazmış, deli gibi severmiş. Meğer ben Nil Karaibrahimgil, Aziz Arif’sizmişim eskiden. Meğer minik bir yavrunun gözlerinde kainatın sırrı gizliymiş. Bakıp çözülmezmiş sadece dalıp gidilirmiş. Meğer avuçlarım onun elleri için kılıfmış. Meğer kollarım onun ilk eviymiş. Meğer sesim ona müzikmiş, hikâyeymiş, ninniymiş. Meğer dualar gerçek olurmuş. Meğer kalbim artık onun kalbiymiş. Onda atacakmış. Meğer büyümenin, öğrenmenin, çoğalmanın, yenilenmenin sonu yokmuş. Meğer yeryüzünde cennet varmış. Meğer mutluluk gözyaşları varmış. Meğer biri uyurken yapacak şeyinin kalmadığı, aklına bir şeyin gelmediği olurmuş. Meğer sevginin sonu yokmuş. Meğer iki kelime bir büyü gibi diline dolanıp bir ömür bütün cümlelerinin öznesi olabilirmiş. Aziz Arif. Meğer babamın dediği gibi bizim için artık, ‘saatli maarif takvimi’ yokmuş, ‘sıhhatli Aziz Arif takvimi’ varmış. Hoş geldin oğlum. Aziz ol. Arif ol. Amin.
Harikaydı..okurken gerçektende bizlerin anne baba olmamızı sağlayan çocuklarımıza borçlu olduğumuzu düşündürdü tabii şiir bu kısımla ibaret değil tümden bütünüyle güzeldi Kaleminize sağlık . Bu güzel şiirinizi okumaktan keyif aldım..mutluluğunuz daim olsun
Bu çok özel bir şiirdi.. Gözlerim doldu, sînemde tuhaf bir sessizlik, boşluk.. Nefes almak ne de güç oluyor bâzen.. Söyleyecek bir şeyim yok, bundandır belki de..
Rabbim annesine ve babasına, sevenlerine bağışlasın..
(büyüyünce buralara da gelir mi, klavyeyi sevmesinden yana değilsem de annesinin sayfasını rengârek boyadığını görmek isterdim, kim bilir..buralardayız henüz .)))
Bu kez başka lisanda , daha başka bir tatda.
Ömürleri güzel olsun tüm evlatların inşallah.😘