SEN UYURDUNsen uyurdun ben gözlerinden ayıklardım yıldızların ışığını sen uyurdun üzerini örterdim usul usul... yeni bi yerde, yeni bir hayat geçerdi düşlerimizden el açılmış dualardan huzurla bükerdik boynumuzu sen uyurdun geceye sözümüz geçmezdi ,bildiğini okurdu karanlık ay utanırdı güzelliğinden cemreler kafiyeyle düşerdi üzerine sen uyurdun... beş dakika sesini duyabilmek için beynimin içinde çekelenirdi uykuya daldığın vakitler iç çekişimde sen uyurdun ; sabırla işlerdim nakış nakış sabahı. sen uyurdun sessizce yürürdü sokaktaki tekir kedi sessizce ağlardı beşikteki bebekler ben uyanık düşlere yüzünü çizerdim uzun uzun ; sen uyurdun ... umudum olurdu yastıkta bıraktığın iz yağmur gibi çağlardı suskunluğum sıkıntımı unuttururdu saatler sığınıverirdim yanı başında bıraktığın kokuya yanından uzaklaşamayacak kadar topal kalırdım ,sen uyurdun ... paylaşılmaya hazırlardı kendini hayat uzaktan uzağa acırdım bazen bize bilfiil işkence gibi gelirdi çöken gece üzerimize sen uyurdun acını sırtlanırdım bir nefeste dalıp derinlere sığ bir küskünlüğe koyverirdim incinen yanlarını aynı dalı paylaşan kuşlara özenirdim sessiz sedasız boğulan sabahlara demlenirdi gözyaşım ne kutsalmış meğer seni severken verdiğim acemi telaşım canım oy... sen uyurdun ; kirpiklerinden ıslık ıslık soyunurdu gülüşlerin evimin içinde eğlenirdi sığ bir muamma ... kapkara geceye derin bir iç çekişin manevi huzuruydu bu içimi içimden çalan ay kalırdı avuçlarımda gül yüzünden ; sen uyurdun... kıskıvrak olur üşürdüm ne kadar karanlıksa gece o kadar yıldızı sabahla bölüşürdüm sessizce büyüttüğüm cehenneme bir kibrit çakardım bizi ağlatan ne varsa ateşi takıp koluma bir bir yakardım ben ömrümüzden zehirli dikenleri sökerdim gizli gizli kanlı göz yaşı dökerdim sen uyurdun ... Gülşah Gayret ... |