çevreiçimiz beyazlarsa , çevre miz yeşil olur defnelerin dibine baran yerine yangın kökünü yakmayacak dağların doruğuna kar yerine kan yamacına akmayacak önce iç denizlerimiz kirlendi kötü kentleşti içimize kurduğumuz kentler bakmayın toz kalkmadığına önce içimizde başladı erozyon orman aşkından tutuşanlar yeşilden kibrit çıkardı kâğıt incesi ciğerine annelerin ormanı yakan da ağaç soyundan aklımıza bastık patladı düşüncemizdeki mayın yüreğimiz cephanelik zaten çiçeği kökünden sökerek sevdik yar saçını okşamadı bir türlü yumruktan açılmayan elimiz dünya yörüngesinden çıksa da cebimizden çıkamayan elimiz böyle çekildi nehirlerimiz toprak,harcı gibi tutan kökten böyle koptu toz bulutu olarak hava camdan mıdır, çizilir mi böyle çatladı gökyüzü kaç insan varsa o kadar doğa o kadar dünyaydı kirlenen . . . . . . defnelerin dibine baran yerine yangın kökünü yakmayacak dağlardan kan ovama akmayacak ömer faruk hatipoğlu (AUY, y.sanat, 2006) |
saygıyla üstadım.