70
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
7913
Okunma

Birinci Söz
Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın Lisan-ı hâliyle vird-i zebânıdır. Bismillah ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak dinle!. Şöyle ki:
Bedevî Arab çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabile reisinin ismini alsın ve himeyesine girsin. Tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcâtını tedârik edebilsin. Yoksa tek başıyle hadsiz düşman ve ihtiyacâtına karşı perişan olacaktır. İşte böyle bir seyahat için iki adam, sahraya çıkıp gidiyorlar. Onlardan birisi mütevazi idi. Diğeri mağrur... Mütevazii, bir reisin ismini aldı. Mağrur, almadı... Alanı, her yerde selâmetle gezdi. Bir kâtıü’t-tarîka rast gelse, der: "Ben, filân reisin ismiyle gezerim." Şakî defolur, ilişemez. Bir çadıra girse, o nam ile hürmet görür. Öteki mağrur, bütün seyahatinde öyle belalar çeker ki, târif edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelîl, hem rezil oldu.
İşte ey mağrur nefsim! Sen o seyyahsın. Şu dünya ise, bir çöldür. Aczin ve fakrın hadsizdir. Düşmanın,hâcâtın nihayetsizdir. Mâdem öyledir; şu sahranın Mâlik-i Ebedî’si ve Hâkim-i Ezelî’sinin ismini al. Tâ, bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisatın karşısında titremeden kurtulasın.
Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki: Senin nihayetsiz Aczin ve fakrın , seni nihayetsiz kudrete, rahmete raptedip Kadîr-i Rahîm’in dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçı yapar. Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama benzer ki: Askere kaydolur. Devlet namına hareket eder. Hiçbir kimseden pervâsı kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her işi yapar, her şeye karşı dayanır.
SÖZLER-(birinci söz)
En mukaddes kelimedir, o her hayrın başıdır
Selamete devir açan boy’a gerek bismillah
Mübarek bir definedir, kutlu yakut taşıdır
Karanlığa ışık saçan ay’a gerek bismillah
İslamın ilk nişanesi, hayrı yok onsuz işin
Sahipsiz kalmak nicedir, nefsini yen bir düşün
Rabbin kapısına kulluk olan en büyük düş’ün
Zikriyle kendinden geçen kay’a gerek bismillah
İpek tenli kök toprakta buyrukla kapı açar
Allahın emrine uyup taşları deler geçer
Zerredeki hakikatler besmeleyle nur saçar
Gündüzün narıyla uçan çiy’e gerek bismillah
Kainatı okumanın şifresidir bilirsen
Rahmet ile muhabbetin sofrasıdır gelirsen
Sonsuzluğa erişmenin alasıdır alırsan
Gençliğiyle ömür biçen toy’a gerek bismillah
Tüm mevcudat hal diliyle vird-i zeban ediyor
Kürredeki her bir zerre "senin kulunum "diyor
Yaradılış hikmetini besmeleyle tadıyor
YAR aşkıyla serden geçen soy’a gerek bismillah
Rahman ve Rahim adıyla merhamete ulaşır
Ufuklara pervaz vurur, semalarda dolaşır
Uzakları yakın eder, dimağlara bulaşır
İhlas ile nefes içen ney’e gerek bismillah
Kay: yağmur, yaz yağmuru
Çiy: şebnem
Toy: gençliği sebebiyle cahil tecrübesiz kimse
Vird-i zeban: Dile dolamak, dilden düşürmemek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir .
İzinsiz kopyalanamaz başka yerde yayınlanamaz.
5.0
100% (17)