Gülüşün Kadar
Ne zümrüt ne yakut, ne pırlanta yar
Mutlu edemez ki gülüşün kadar Kutuplarda ateş, çöllerde pınar Mutlu edemez ki gülüşün kadar Adıma deseler aklın timsali Olsam yıldızların, ayın emsali Kanatlanıp uçsam kuşlar misali Mutlu edemez ki gülüşün kadar Göğe kardeş olsam, bulut toplasam Kederli kalplere neşe saplasam Sahraları renk renk çiçek kaplasam Mutlu edemez ki gülüşün kadar Kalem olsam yazsam, güzel masallar Çaresiz gideni, getirse yollar Önüme konulsa, kuş sütü, ballar Mutlu edemez ki gülüşün kadar Bir an çocuk olsam, gülsem, ağlasam Salıncağa binip, çoşsam çağlasam Saçlarıma altın teller bağlasam Mutlu edemez ki gülüşün kadar Deseler de sultan, sanma hiç rahat Yokluğun ettirir gönülden feryat Kaf dağında olsam, sürsemde hayat Mutlu edemez ki gülüşün kadar Aşık, maşukundan ayrıyken ölü Ayrılğı yakıp savursan külü Toplayıp getirsen, leylağı, gülü Mutlu edemez ki gülüşün kadar Düşünme sakın ha, ne alsam diye Sevene sevdiği asıl hediye Servet ödesen de, pembe inciye Mutlu edemez ki gülüşün kadar Pişirdi gönlümü hayat okulu Artık huzurumun yok başka yolu Neyleyim yiğidim, parayı, pulu Mutlu edemez ki gülüşün kadar Emine Yılmaz Dereci |
Şiirin birincı kıtasının açılımı sayfalarda anlatılacak zenginlikte
Sevgilinin gülüşü kutup soğuğunda üşütmezbeni
Dünya nimetlerinin hiç biri mutlu edemez beni
Seningülüşünün ettiği kadar diyor.
İşte sevginin büyüklüğü
İşte veven bir yüreğin vevgiliye verdiği değerin anlatımı.
Güzel şiir, büyük ve gerhçek bir sevda hikayesi
Hoşça kalın kutlarım sizi