Okuduğunuz
şiir
30.5.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Cennetine Üflemek
bugün kuşların yolundan çekildim sevgilim ürkmesinler diye kendilerinden büyük bir kuştan basmadım ekmek kırıntılarına parmak uçlarımda yürüdüm yine iki metreydi sabah ben işe giderken dünya
süt verdim sonra bardağımdaki kahveyi içmek isteyen bir kediye para almadı benden bakkal Hasan üzmedim köşedeki dilenciyi ve kapımın önünden geçen simitçiyi birinden aldığımı diğerine verdim
parmak aramda kalan susam tanesiydi zaman öpüp "iyi dersler olsun" dedim ana sınıfına giden mavi önlüklü bir çocuğa
bugün kuşların yolundan çekildim sevgilim varmak istedim kendimden de öte böyle dünyevi yansımalara
jir-mç
Çok teşekkür ederim hislerimi güne getiren sevgili seçici kurul üyelerine ve hissettiklerini paylaşmaya değer gören sizlere. Saygılar ve sevgiler ola her birinize.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
düşünsene bütün bunlar bir günde oluyor...bugün kuşlara yol veriyorsun -ki yoldan çekilmek eylemi bazen bu dünyaya sığmadığın, sığamadığın veya kalabalıkta boğulmanın getirdiği sendromlardır ...bazen de bir bavula veya yolluğa ihtiyaç bile duymadan, kapıya yönelme eylemini çağrıştırıyor bu kelime...-çekilmek-...bütün bunlar dışarda oluyor oysa...bütün bunlar herkesin gözü önünde cereyan ediyor ve kimse senin farkında bile değil...o kadar küçük yer işgal ediyorsun ki varlığından da bihaber herkes...fazlalıksın bu yeryüzünde...öyle hissediyorsun ya da sana öyle geliyor...halbuki karıncanın üstüne basmaya çekinen ve korkan insanlarken, birbirimizi çiğneyip-ezip geçmeye bayılan inanlarız biz...kuşların gökyüzüne çıkmadan önceki yere basma ve emeklemeye çalışan kanatlarını görünce, yaya yolunu kullanır gibi karşıdan karşıya geçmelerini normal karşılamamız bu yüzden...
bugün dört-beş kuşu uçmak yerine, ayaklarını yerde sürüklerken gördüm...seke seke karşıya geçiyorlardı...bi yere gecikme telaşında da değillerdi...ağır ağır kaldırımları yokluyorlardı sabahın erken saatleri...düşündüm sonra bu yeryüzünü çekici kılan nedir?..havada serbestsin, bir engele ve taşa takılma sorunun yok...tabi yırtıcı hayvanlara denk gelmediğin sürece...gökyüzünde ne gibi olağanüstü durumlar oldu da kanatlarınız böyle yere değiverdi?..neden cennetinden kovuldu bu kuşlar..?..bütün dertleri, üzüntüleri havaya mı naklettik dersin...yeryüzüyle anlaşamayınca, gökyüzünden bişeyler mi talep ettik ?..sonra düşünüyorum atmosferden duyuluyor mudur ki çığlıklarımız...kuşları yuvalarından eden de yine biz miyiz..?
"parmak uçlarımda yürüdüm yine iki metreydi sabah ben işe giderken dünya"
diyorsun ya hani...düşünsene adımları sayılabilecek bir yerde göz hapsinde tutuluyoruz hergün...ve bu uğurda kim bilir onca düşü göz mesafesinden uzaklaştırıp, kaç sınıra ayağını, kaç tele de kanadını takıp sınıflara bölerek gelişigüzel imha ediyoruz...
düşlerle kontrat imzaladım...yeryüzünden ırak, kuşları bol ve mavi manzaralı gökyüzüne taşındık..ömür boyu kiracıyız...
iznin olursa şiirini de yanımda götürüyorum Jir...
hani şair ekmek kırıntılarının üzerine basmaktan çekiniyor ya şiiri okuyan da onu incitmekten çekiniyor.. öyle masum, saf, tertemiz, dupduru duygular ırmağı gibi...
Dün değer verdiğim bir ismin paylaşımını okudum:) diyordu; şiir sitelerinde yorum bırakanlar -canım cicim ablam kardeşim ah bitanem- falancılar işte bunlar ne anlarlar şiir yazmaktan ki ne anlasınlar yorum yazmaktan:) sorma bir iki yanımın nasıl gocunduğunu sorma Jir:)
Huylu huyundan vazgeçse kimse kimseyi ne eleştirebilir ne de sevebilir o yüzden geçmesin kimse huyundan sadece üfleyeceği yeri iyi bilsin ki uf olmasın... ( ben de sana birşeyler üfledim )
:) Benim güzel şairem.. Herkes bir gün anlayacak ama o zaman tam ölü olacaklar. Ve olmayacak vakitleri bir sevmek, özür dilemek için. Yarı ölü gömülecekler toprağa. Öyle bir şey ki şiir en çok da kötü ruhları kovmaya yarayan bir totem. Kim ki yazdığına şiir deniliyorsa yoktur onun içinde bir parça kara. Kim ne derse desin ben onların çirkinliğini de seviyorum. Lakin inandıramaz kimse bana çirkin bir insanın yazdığının şiir olduğuna.
Azıcık vaktim olsa fazladan belki ben de konuşurum daha çok daha uzun uzun insanlarla. Lakin azıcık vakit bulduğumda kendi varlık hengamemden sıyrılıp sokağa çıkıyorum ve bakıyorum kuşlara, bir gün kuş olacak insanlara.. Konuşmak yoruyor beni sesli olduğunda. Ama bu yazmak iyi. Bu kaçmak iyi. Kendinden içre pembe zindanlara.
Her daim sevdim seni bazen uzaktan bazen yakından. Ne mutlu ki sürüsünü yakıp özgürce samimiyetin, sağ duyunun ve zekanın kırlarında koşanlara.
Kalbim daha da ılıdı sen üfledin ya :) Kocaman sevgiler, saygılar ola.
:) Benim güzel şairem.. Herkes bir gün anlayacak ama o zaman tam ölü olacaklar. Ve olmayacak vakitleri bir sevmek, özür dilemek için. Yarı ölü gömülecekler toprağa. Öyle bir şey ki şiir en çok da kötü ruhları kovmaya yarayan bir totem. Kim ki yazdığına şiir deniliyorsa yoktur onun içinde bir parça kara. Kim ne derse desin ben onların çirkinliğini de seviyorum. Lakin inandıramaz kimse bana çirkin bir insanın yazdığının şiir olduğuna.
Azıcık vaktim olsa fazladan belki ben de konuşurum daha çok daha uzun uzun insanlarla. Lakin azıcık vakit bulduğumda kendi varlık hengamemden sıyrılıp sokağa çıkıyorum ve bakıyorum kuşlara, bir gün kuş olacak insanlara.. Konuşmak yoruyor beni sesli olduğunda. Ama bu yazmak iyi. Bu kaçmak iyi. Kendinden içre pembe zindanlara.
Her daim sevdim seni bazen uzaktan bazen yakından. Ne mutlu ki sürüsünü yakıp özgürce samimiyetin, sağ duyunun ve zekanın kırlarında koşanlara.
Kalbim daha da ılıdı sen üfledin ya :) Kocaman sevgiler, saygılar ola.
Güzelleştiren şey,güzeldir değil mi :) "birşeyler" seni güzelleştirmiş .. Bir süredir daha farklı ,daha güzelsin :) fırınlanmış bir çömleğin soğuması gibisin bir süredir.. Sana dair bana fazla söz düşmez elbette ama güzelleşen bir şeyler gördüğümde elbet gülümserim:) bu haysiyetsiz ve çirkin dünyada,inadına güzelleşen şeylerin ellerinden bile öperim.
Daha iyiyim Deniz'im. Zannederdim ki hep bu kuyu derin. Gördüm ki benim içim her kuyudan daha derin. Birinin ip uzatmasını beklemektense tırmanmayı seçtim. Işık sarhoşluğu sanki benimkisi. Şimdi her şey denizin üstündeki o yakamozlar gibi görünüyor sağıma soluma baktığımda. Ama belki yine bir gün bir kuyuyu özler ve yine onun içine girerim :)
Senin kalbin o yakamozlar gibi. Ve bilirim kırılsan da seversin maviyi. Onun senin varlığınla daha anlamlı olduğunu bilmesi gibi. Eyvallah can. Her daim sevgiler saygılar olsun bizi güzelleştiren her şeye..
Daha iyiyim Deniz'im. Zannederdim ki hep bu kuyu derin. Gördüm ki benim içim her kuyudan daha derin. Birinin ip uzatmasını beklemektense tırmanmayı seçtim. Işık sarhoşluğu sanki benimkisi. Şimdi her şey denizin üstündeki o yakamozlar gibi görünüyor sağıma soluma baktığımda. Ama belki yine bir gün bir kuyuyu özler ve yine onun içine girerim :)
Senin kalbin o yakamozlar gibi. Ve bilirim kırılsan da seversin maviyi. Onun senin varlığınla daha anlamlı olduğunu bilmesi gibi. Eyvallah can. Her daim sevgiler saygılar olsun bizi güzelleştiren her şeye..
Çok teşekkür ederim sevgili Durgun35. Beş yaşındaki bir çocuğun mantığı ile yaklaşmak gerek demişti bir gün büyük bir şair bana. İşte aslında her şey bu kadar basit. Saygı ve sevgi çokça.
Çok teşekkür ederim sevgili Durgun35. Beş yaşındaki bir çocuğun mantığı ile yaklaşmak gerek demişti bir gün büyük bir şair bana. İşte aslında her şey bu kadar basit. Saygı ve sevgi çokça.
çok harikaydı. sanki insanın düşlerinde olması gerektiği doğa üstü bir varlık vardı dünyada ve iyilik saçıyordu etrafına.inanılmaz bir duyguya kapıldım . hani bir düş gibi br işeydi şiir. tebrikler. sevgimle
Sevgili Maviege, o kadar uzaklaşmışız ki aslımızdan, o kadar gömülmüşüz ki yaşarken siyaset ve ticarete unutmuşuz yaşarken fark etmeyi. Tüm bunlar senin de içinde. Herkesin kapısının önünde..
Sevgili Maviege, o kadar uzaklaşmışız ki aslımızdan, o kadar gömülmüşüz ki yaşarken siyaset ve ticarete unutmuşuz yaşarken fark etmeyi. Tüm bunlar senin de içinde. Herkesin kapısının önünde..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.