ÇAPKIN
Kösnül bir sokak kedisi gibi baktı.
Baktı öyle gözüme. Dedi: ben sizi tanıyorum bir yerden ama... -Çapkın kendini açtı... Karşısındaki; saf kategorisinden... -Hatırlarım! -Dedi, az sonra pişkin bir tavırla, -Muhakkak iş yerinizden hatırlıyorum. -Nerede çalışıyordunuz siz? -Karşılaşmış olmalıyız daha önce biz... -Yoksa nedir bu içimdeki his? -İlk defa böyle oldum karşınızda tutuldum... Öyle sessiz dinledim onu... Kaçın kurasıyım, bilmez miyim acemi bir çapkın bu... Türlü türlü çeşitleri vardır bunların. Sanki işinin ehli, rol kesiyor sahte kibar mendebur Baktı bende tepki yok... -Tam da keklik düştü elime diye düşünmüş olmalı ki! -Buyurun dedi bir çay içelim. -Belki size kimseye demediklerimden bahsederim. Bak dedim, iki gözüm iyi dinle beni ... Sen gibiler yüzünden bulamadım dengimi , Gücün hayatındaki kadınlara yetmez. Hangi aklına seçtin beni? Oradan bakıldığında alnımdaki yazı çevrim içi mi? Sizi bekliyordum buyurun içeri mi? Şimdi al kalabalık yapan laflarını dön geldiğin yöne. Bak bende sabır bitmekte... Bil ki çapkınlığın defteri dürülmekte. |
Sizi bekliyordum buyurun içeri mi?"
*****************************************
Görseliyle içeriğiyle tebessüm ettiren aşina dizelerinizi yürekten tebrik ederim Melek Hanım...
"Çevrimiçi" hoş bir benzetme olmuş .
Selâm ve saygılarımla...