muştuluğun posterinde şuh bir şulesinhayrettin taylan gülücüğünden yeşermiş umutların meyve haliyim vakte hazırlanan içsel depremin uyanış duruşuyum şirke bulaşmış yurdumun diriliş güftesinde sesleniş güncesiyim ana’dolu yüreğinde geleceğe iç çocuklar ısmarlayan algılar aziziyim muştuluğun posterinde permalarına takılı aklın ereneyim hesap gününe yakın, yakınlığına bakilik sırrıyım ötekileşen insanlığın kıyısından berilerine gelen güzellik sınırıyım farkındalığın sözcüksüz yüzünde, gülüşüne metelik atan asrın adılıyım bu yüzden kutsi güvercinlerini uçur yüreğimden bu yüzden mistik bir tayfanın seyrine sal beni senin yerini tutan her ismin içinde eridi içim, uyandım ki nitel umutların uğuru uçuyor uyandım ki tiz bir ufuğun utkun dili yanıyor uyandım ki töz bir umurun ilgin duruşu akıyor uyandım ki bilindik bir yerdeyim, kalbimle kalbinde nikah tazeleyen hasretin bitmeyen sonuna eklendi ecrim hükmünü verdiğin gerçeğin sönmeyen şulesine eklendi fecrim sırrını serdiğin vakilerin ruznamesinde yanıyor mecram bir başkası gibiydim, nefsime yenilmişliğe çentik atıyordu hasrım gitmeye sarmaşık anlar gibi, kalmaşlığa sakilik bağıydı sabrım gül cemalinin okunduğu beklentiler kentinin bakilik çağıydı hicrim huzurun hasadında sevi dimağını seren ruh çiftçiliğinin aşinasıyım keyfin dönencesinde bana dönmeyen saatinin çalmayan zamanıyım seni özleme arafesindeyim bayramlık duygularımı giymiş bir çocuk gibi kapına geldim. harçlık istedim kadınsal düşlerinden, ruhsal ışıltılarından. t’adının son şekerinden bir şirin’lik istedim kerem kalsın ömrüm hayalden tatlılar sundun. bağrı yanıklığımın kadayıfını tel tel sevginle sundun. sarmaların vardı, sarılmalarından sonra düşlerime kadar doymak için varlığın zaten bayramdı her gün bayram gibi sende olan aşka çocuk, sevmeye kocamandım |
kaleminize yüreğinize sağlık
saygı ile.