Ben yaralı serçe
Sen gökyüzünün emrinde bir bulut
Ben yaralı serçe sığındığım dağın eteklerinde vuruyorsun sert yağmur tanelerini yüzümün en işlek yerlerine Sen yasakların en tatlı meyvesi ben sana müştak deli sözlerinle kirletiyorsun pamuksu düşlerimi çiğneyip geçiyor, aşağılık küfürler düşürüyorsun içimin derinlerine Sen kalabalık şehirlerin aranılan varisi ben yalnızlık limanına attım demiri kâinât `ın yaratılışına tanıklık etmiş gibi bilgelik taslıyorsun kemiklerimi sızlatan acı dolu sözlerle iniyorsun yüreğimin derinine Sen yüksek dağları eriten güneş ben alçak denizlerin sakladığı yosun bitkisi tepeden gözetliyorsun savuran her dalgayı hangi kayaya çarpsam yanlışlıkla şimşeklerini çakıp göklerin cinnet geçiren marazlı gibi, soğuk fırtınalarla saldırıyorsun ruhuma Sen kabuk tutmaya yemin içen deri gibi ben uğruna ölümleri göze alan deli! bitimsiz acılar salgılıyorsun yaralarıma "tam iyiyim" derken dilim bin yara daha açıyorsun, kendini henüz toparlamaya çalışan parmaklarıma Söylesene nesin sen bedenimde kalmaya münhâsır koruyucu mu gücümü tüketmeye meyilli acı mı nesin sen? saçıma düşen akların elebaşımı yetmedi mi? sarıp-sarmaladığım yüreğinin yumağına beni örüşün zaman kısa, zaman aceleci unutma! bu günün tekrarı bir daha gösterilmeyecek öyle ise niçin bunca âzâb Mavisi bol hayâllerden bir dünya kurmuştum oysa ki ve seni başrolüne tayin etmiştim kimseye hesap vermeden kötülüğü emretmek niye kendini tatmin için kullanma Allah aşkına!!!! duygularımın inceliğini Newâ |