Bırakma Ellerimi ANNE
Karadan gökyüzüm yıldızsız gecelerdeyim.
Umutların yelkensiz zindanlarında Dipsiz kuyularda kaldım anne Herkes vazgeçse de sen geçme Belki yeniden can olurum, Bırakma ellerimi anne, Işığım söner sessizliğe gömülürüm. İçime derin sessizlik çöküyor senin sesini duyuyorum anne Ağıtlar değil bana ninniler söyle Uyursam uyanmam büyümem biliyorum. Bir rüya gördüm dün gece, Gözlerimden öpüyordun sessizce Ben sandım akan göz yaşların Üzerimden küllü sular geçiyor anne. Bütün umutlarıma kara çalındı Bana beyaz bir masal anlat anne ’Bir varmış, bir yokmuş,’ Akbabaların Adaleti yok gücü varmış Kömür kokulu zindanları Dumanlı kara maden dağları varmış. Dualarınla sar beni umutlarında Işığım ol bırakma dipsiz kuyularda. Al götür beni kırçiçekli bozkırlara Bırakma ellerimi anne, Korkuyorum ışığım azalıyor. Zindanlar üstüme değil içime çöküyor. Yavaş yavaş karanlığa gömülüyorum. Umudun dili dua’nın ırkı yok Acının kapkara rengi varmış Her dilde dinde ırkta ara beni anne Maviye hasret sürgün yürekler girdabında. Acıya tutunmuş masumiyetin yitik bir yıldızıyım Putlaşan yüreklerin büyüyen sırça sarayları Esaretin gölgesinde çaresizim. Umut yolunda gittikçe soluğum azalıyor Zulüm ocağında mazlum Ağıtların sessiz feryadı! Yüreğim titreyen Bir Serçe gibi zindan dağlarında, Ellerim uyuşuyor hakkını helal et hoşçakal anne Soma Anısına, küçük yaşta maden ocaklarında çalışmak zorunda bırakılmış kardeşlerimize itafen...:(((( |
Çiçeklere yazılsın şiirler ve şarkılar.
Ağıtlara şerh koyulsun
Ve sen anne
yüreği kına kokulum
Avuçlarında ısıt yüreğimi
Kömür kokusunda
Usul usul soğuyorum...
Demek geldi içimden.
Mekanları cennet olsun amin. Göz göre göre rant uğruna menfaat uğruna harcanan canlar.
O insanların vicdanlarını inanın çok merak ediyorum.
Tebrik ve saygımlasınız.