21
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
4664
Okunma
Sevdalım bu kadar mı uzaktı bize vuslat
Sukut-u hayale uğradı kalbimin
Ardından kızıl gökyüzü belirdi
Düşlerimde bu şehir sessizce yıkıldı
Git hadi git bu beden’de imkansızsın
İkimizde yaralı askerleriyiz sevdanın
Filistin gibi vurulduk
Şimdi geç bir pişmanlık
O en çocuksu duygularda
Mutluluğun ölüm fermanı
Kaybettik bu savaşta
Bir denizin iki yakasıyız
Yeşil bir kentte ılık bir yaz gecesi
Yorgun Haliç’e düşüyor ıssız gemiler
Düşlerimde dağılıyor bu kristal şehir
Yüreğim mor bir ölüme ayarlı saat
Kızıl sonbahara uyanır şehr-i İstanbul
Gece bu şehir ışık seli gibidir
Düşlerim de Bağdat gibi yıkılır
Hazan vurdu kapısına..
Gözlerin de sakli bu şehrin
Ne sevdalar yaşandı bu şehir de
Ne sen sorgula ne ben sorgulayım
Aşka bir ölüm yetmiyor bu çağda
Anlıcan gölgeme bile söz geçmiyor
Oysa ben sevdanla yorgun
Aşk cemresi imiş gönlün
Bahar uçurum kenarı ömrümün
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Bütün yollar kapalı köprüler koptu kopacak.
Ne günâhsız ellerin kaldı ellerimi tutacak.
Ne de masum gözlerin var artık yüzüme bakacak.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
İşte elimde aşkımızın son fotoğrafı
Senin boynunda bir ihanet madalyası.
Yıllarca hep böyle asılı kalacak.
Ellerinde kelepçesi yalnızlığın
Gideceksin dudakların vedaya hazır
Ve son darbesi, yüreğime inecek son bir sözün.
Buğulu bir allaha ısmarladık.
Gözyaşlarına karışacak.
Düşlerimin yeşili sönecek.
Ve bütün yeşiller bana küsecek
Sensizliğin gölgesi vuracak,
Yürüdüğüm her sokağa.
Zamansız bir yağmur ıslatacak
Şiirler yetmeyecek anlatmaya
Sığındığım şarkılara sığmayacağım
İmkânsızın ihtilâlisin
Yasağın kıyameti.
Bir martının balığa aşkıydı sevdamız.
Çölün denize varması gibi
Güneşin yıldızları kucaklaması.
İşte o aşkın son sayfası.
Gün solmaktayken yeşil bakışlarında
Son kez ısınacak ellerim avuçlarında
Masal mavisi bir rüyada .
ilk defa sesimi duymayacaksın
Ve elbette.
Bu şehirden gideceğim
Ne özlemlerimi duyacaksın
Ne de telefonların çalacak gece yarısı.
Artık adressiz ışıksız.
Ve öylesine ıssızım.
Dünlerin kadar eski.
Verdiğin acılar kadar paslı.
İşte çıkıp gidiyorum hayatından.
Pusulam hasretin.
Saatimde yalnızlığın.
Ve takvimler sensizliği gösteriyor.
Neylersin.
Yolcu yolunda gerek.
Belki bundan sonra.
Belki benden sonra
Adam olur o" asi yürek."
Ve dersini alır bu sevda’dan.
Bir daha büyük denizlere.
Asılmaz kürek.
Yüreğin korsan bir şehir
Ben sensizliğinde kaybolurken
Sen düşlerimde maktül’sün
Belki ilk defa.
"Unutuldum"diye için sızlayacak
Bir gece radyoda bir şair.
Yüreğini sızlatacak.
Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına.
Sana adanmış bu satırları.
" Sakın unutma!
Bütün şehirler uyur.
Şer-i İstanbul uyumaz.
Ve bir gün herkes unutur seni,
Bu şair yürek ihaneti ve sevdayı,
Asla unutmayacak.
5.0
100% (13)