Hey Gece!
Ne çok şey değişti gece...
Ajandamı çeyiz sandığıma saklamıştı en son annem, Şiirimi gergefe işlemiş... Kalemimi almışlar desem inanamazsın Kelamımı almışlar desem "e bu da nesi?"dersin Yazmam işte yasaklanmış Sükutun o hiç de altın olmayan dehlizinde Çok zaman geçti, sabır mevsiminden geçmedi mevsim ama... Hala çakılıyız o mevsime... Neler mi oluyor? Her piknik düşüme sağanak yağmur yağıyor mesela Yağmur bereket elbet de gülüşüm üşüyor... Özlediğim olmazsa olmaz Biri bana kavuşmanın tanımını yapsa artık diyorum Ya unuttum çünkü ya da bilmiyorum Düşlerime kara iğneler batırıyor şeytan.. Kan ter içinde uykularında hep başka adamlar açıyor duvağımı... Durmadan terkediyorum Ve yıkıyorum bilinçaltımın bütün duvarlarını Sarılıyorum öpüyorum artık koparmadan laleleri, papatyaları Her şeyden daha çok istiyorum artık ela gözlü adamın karısı olmayı Bir ağaç oyuğuna sığarım ki ben... Ah gece bir bilsen antidepresanların bile uyutamadığı zihnimdeki şu karmaşayı... Depreştiren de sensin niye sana dersem artık Manifestoya say yemin içmiş and vermiş daha da demez bana de... Hazır yazmışken diyeyim, davet etmeyeceğim seni şayet evlenirsem Kocaman avizeler aldım deniz kabuğundan Güneşli olacak yatak odam, koynunda yalnız ben olacağım ve o adam... Onu da anlatmayacağım, almayacaksın onu vermeyeceğim işte kör kuyulara Görmeyeceğim kabus falan göreceksem uyumayacağım da... Uyumaz ki o da dinler beni usul usul gözbebeklerine gülerek... Şimdi dök yıldızlarını üstüme Korkmuyorum işte korkmuyorum işte! |
tüm olumsuz şartların oklarına rağmen
davranışlarına yön veren değer yargılarıdır.
Deryaların dalgalarına tutulmuş kabuk misali
rüzgar nereye ben oraya demek,
yaşamanın erdemini kaybetmektir elbet!
Bir dümeni olmalı düşünmeyi bilenlerin ve
özlediği bir limanı...
Harika bir seslenişti