CEHALETEy dünya âlemi, insanlık ölmüş. Atılan adımlar… Ölçülmüyor ki… Cehalet türemiş, evreni sarmış, Topuktan yukarı… Çıkılmıyor ki… Edepsiz edebi, hayâyı atmış, Ar namus dememiş, ortaya saçmış, Onursuz gurursuz, şerefsiz azmış, Dengeler bozulmuş… Düzelmiyor ki… Bir kimlik vermişler, insandan sayıp, Gidişat belirsiz, kimliği kayıp, Tepeden tırnağa, her yanı ayıp, Utanıp yüzünü… Saklamıyor ki… Kıç’ında donu yok, hava bin beş yüz, Her gün disko barda, eğlenir yüzsüz, İnsan diyemesin, ayıdan farksız, Pisliğe bulaşmış… Arınmıyor ki… Hiç nesli olmayan, bir çeşit varlık, Özünü kaybetmiş, vahşi yaratık, Ne adamlık bilir, nede insanlık, Sevgiden saygıdan… Anlamıyor ki… Salya sümük salmış, nereye baksan, Aklını kaybetmiş, zekâdan noksan, Yüzüne tükürsen, kapıdan kovsan, Pişmanlık duyupta… Üzülmüyor ki… Ne, ana’yı bilir, ne de baba’yı, Ne, eş dost akraba, ne de ata’yı, Bir şişe biraya, döver dede’yi, Geldiği kapıyı… Tanımıyor ki… Eli öpülesi, canım analar, Şaşar beşer doğar, böyle yamalar, Güvenme evlada, seni yaralar, Yapan yaptığından… Utanmıyor ki… Yılmaz’ım cehalet, aldı yürüdü, Cahilin gözünü, kanlar bürüdü, Şeytana uyunca, hisler çürüdü, Yarınlardan ümit... Beklenmiyor ki... YILMAZ NAZLI 05.05.2014 |