yaşamak
Yaşamak.
Az duymak,biraz görmek, Birazcıkta anlatabilmektir yaşamak. Sele gidip de,hayatta kalmak. Tutacak bir dal bulmaktır yaşamak. Kimilerine Adananın acısı, Kimisine zehirin,zıkkımın bacısı. Görememek de bir yaşamak. Sonuna kadar karanlığa bakmak. Bir tek yudum su. Sevgi bir avuç dolusu. Kaderin kapadığı kapılarda. Yaşamak zekaret uykusu. Yağmurla güneşin çekiştiği, Çamurun ak alına severek yapıştığı, Tohumun sevinerek toprağa düştüğü, Garipliklerin kendine gülüşü yaşamak. Uyku yaşamı unutmak. Duygu;hissedip de susmak. Kolay yalanı haykırmak. Tutkalsız yapışır iftiralar. Kin,nefret hep dar yürekleri kiralar. Kendini beyaz diye yutturur karalar. Yaşamın dişi tutmaz,tırnağı batmaz. Sanma ki bir gün, koşanlar yatağa yatmaz. Gençliğin aklına gelir,azrail başından gitmez. Yaşam;kasa kasa altın olsa yetmez. Haylazın biri gönül. Hayali peşinden güder durur. Üç-beş garibanın aklı birleşir. Bir sahtekar cambazı korur. Yalanların rayında hayatın turu, İnsanın yüreğine saklanmış, Hırkasında aranır nuru. Bir ömürlük yalanın ardından, Bir gün ak gelinliğini bürünür. Kabrine kadar gelenlerin, Geri döndükleri görünür. Tutacak bir el varsa da, yoksa da, Bilinmez artık nasıl yürünür. Yaşamak işte böyle. Kendi selanı veremezsin,Duyamazsın, Yaşadıklarını yanında bulamazsın. Gözlerin yumulur. Yaptıkların görülür. Bir lokma hasene, Bir yudum sevgi; Seninle gömülür. Orhan Semiz (Karacan) |