tozda balık sanki arabalar dik vazodaki buruşuk karanfiller gibi yüzler tüm suratlar yüzde kırkbeş alkollü yine de seviliyor yaşam insanlığa gidiyor tüm izler...
ömrün tozu biriken alınlarda resmî kurumlar gibi kara kuru gülüyor insanlar kumru resmi çizmeyi bilmiyorlar "her canlı tadacak onu diyor"-tanrı/ölüm bereket var buralarda! kabalama gidiyor
göller geliyor aklıma yusufçuğu da yaratan tanrı derken bir iç çekişten fazla vurmazmış en sert yağmur tam, tüm insanlar "severken" birbirine benzer diyeceğim lisanları farklı insanlar yamyamlar gibi birbirini yiyor hatırlıyorum
havada kesif bir yalnızlık kokusu dağlar bile utangaç sen yaklaştıkça kaçıyor ve sesizlik coğrafî sendromun kuşpalazı senfonisi diyorum yine de zenginlikten bahsediliyor kim fakir/hâkir görüyorsa yalan on kurbanlığa bir adam düşüyor!
bulutlarına boya yetmez de elma şekeri dikmeli diyorum buralara tütün yerine uçamayan evcil kuşlar klonlanmış kalabalıklar biraz burada insanlar kuşlardan fazla göçüyor
sonra valisi olan köyler gibi velisi olmayan uçurtmalar uçuruyorum aklımın meydanında hasmına tiryâki bir bilmece gibi bakıyorum o kara kaplı labirent’e -utandığımı belli etmiyorum- şiir diyorum zâten vesâireler çöplüğü unutalım gitsin
oğul; diyor kara kaplı defter! kaç kez kabuk değiştirdim bilmiyorum
vicdan dediğin; yüzündeki tebessüm çukurudur bir çocuğun büyümüş olursun koyunları aştığında boyun
siz uyumak için sayıyorsunuz biz, yüz biri de sağ döndü mü diye eve!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kara Kaplı Defter şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kara Kaplı Defter şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.