ÜMMETİNİM YA RESULSelam daha doğmadan ruhu Hakk’a ram olan Selam Hak’tan kuluna mukaddes ikram olan.... .. Benzemeye çalışır lütufda güneş sana, Acep hangi mahlukat bu ihsanda eş sana. Nizam sana mecburdu, sen mecburdun kendine, Bölünürken insanlık yetmiş iki bin dine. Yol çetin, menzil ırak ve sen tek ulvi izsin, Gelene aşikarken kalan için bir gizsin. Medeniyet denilen bir zamane sancısı, Zamanının dostuyum, zamanın yabancısı. Adım adım aşkına iltica ederken us, İçimdeki yangını söndüremez okyanus. İsmine hayran dilim bilcümle ismi eler Miraç olur, alnımı koyduğum seccadeler. Bilal’im, göğsümdeki kaya benden ihtiyar, Yesir kadar yalnızım, Yesar kadar bahtiyar. İçimde milyonlarca elleri semada er, Her bir er usanmadan "Şefaat ya Resul" der. Madde manaya döner, şekil şemal dillenir, Her şekil varlığınla yeniden şekillenir. İnayetini elem sanmaktır asıl elem, Asırlardır cihanın ağrısıdır meselem. Sevgili kalk ne olur ! Tabiat aç insan aç. Gittin gideli dünya tebessümüne muhtaç. Kasva üzgün, Hira küs, mübarek alnında ter, Her zerrem seni saran toprak olmayı ister. Ölmeden ölmek ne hoş, ölümüne bir emek, Ölüm bilebilir mi ölümsüzlük ne demek? Kabir denilen geçit, yan bin yıl ya bir anlık, Olmadığın her mekan kabirden de karanlık. O gün şefaatine susarken cesette ruh, O gün vecit uğruna çırpınır cümle güruh. Sen Nursun, Medine ruh, ve Mekke ruha beden, Sanki benim seninle Rıdvan’da biat eden. Eksilmeyen umudum doymadığım aşımsın, Yol çetin, menzil ırak ve sen tek yoldaşımsın. Senle ağlamak sensiz gülümsemekten evla, Sensizken saadeti nasip etmesin Mevla. ÜMMETİNİM ya Resul yüreğin emin olsun, Canım elinde olan Allah’a yemin olsun. Filiz Yüksel |
sen şiir için doğmuşsun