eski dost
ne vakit çalsa kapımı hüzünler
sormam nerden? çıktın nasıl geldin? hoşgeldin benim eski dostum... uzaklarda durur bakardım sana kim bilir nere nasıl derim hep. ama bilirsi seni uzaktan severim ben... içimde bir yerler tutuştugunda, herkes ellerini çekip aldıgında o yitik şehrin kapıları aralandıgında karanalıgın o en koyu en yalnız ve en caresiz noktasında seni bulurum ben... neyse ki alışıgım kaprislerine hayatıma girip alt üst etmelerine kendinden başka herşeyi yok etmene ve herkesi... sen mi herkesi yok edersin yoksa herkes yok lunca mı çıkıp gelirsinpencerelerden hani o alacakaranlıkken renkler yüzünü geeye dönmüşken vakit hani bilirsin ya karanlık her şeye gebedir... bilirsin ve sancılanan ruhumdan gizlediğim ne varsa doğurtursun geceye... |