Hoşçakal gidişi güzel sevgilim
gidişinin derin sessizliğinde
yalnızlıklarım büyüyordu; bu ıssız bucaksız gecede. şiirlerimin ücra köşelerinde barınıyordu yalnızlığım. ağırlığımdan büyük, omuzlarıma sığmayan koca bir yalnızlık barındırıyordum. bu koca yalnızlığın içinde adın kalabalıklaşıyordu kalbimde.. adın anıldıkça çaresizliklerim tohumlanıyordu, adın anıldıkça dilim ’keşke’ leri peydahlıyordu.. bana bu kimsesiz yalnızlığı bırakıp gittin. dilimde ne hoşçakal demeye yer vardı, nede bir daha gelme! boğazımda kaldı kelimeler, yutkundum, tekrar konuşmaya çalıştım. olmadı.. sustum.. tüm kelimeleri reddedercesine.. ve sen, hiç birşey demeden gittin. bana geçmek bilmeyen geceleri bırakıp gittin.. bana, akrebin yelkovana kavuşmasını beklemeyi bırakıp gittin.. bana en aciz hüzünleri bırakıp gittin.. ve ben bir hoşçakal bile diyemedim. şimdi gücümün yettiği kadar söyleyeceğim, dinle.. hoşçakal gidişi güzel sevgilim, umarım benimle yarım bıraktıklarını, onunla tamamlarsın.. |