Gidiyorum Sevdiğim
Ellerim senleydi,
ellerim senindi, ellerim sen’di.. sonsuza kadar sürmesini umduğum sürede ellerimi tutun. güneşin bile ısıtamayacağı bir sıcaklık yayıldı tüm vücuduma.. sanki bir yarımı hep kaybetmişimde, onu sende bulmuştum.. avucumun içindeydi diğer yarım.. hiç bırakmamak istedim, gitme istedim, benim ol istedim; ama sonsuzluğumun sonu oldu elimi bırakıp gidişin!.. ’’hayatına bensiz devam et bundan sonra.’’ dedin, tek bir cümlen kalbimin idam sehbasını itebildi, şimdi son çırpınışla şehadet getiriyor. not: ölüyorum- gittin, herşeyken hiç birşey olmuştum gidişinle.. gidişini gördüm , öldüm.. ve hiç bir ölüm bu kadar ani olmamıştı.. gittin, jilet vurdum kelimelere, kanlı kelimeler yavaşca aktı dudaklarımdan. ’’beni bırakma.’’ diyebildi, acısı büyük dudaklarım. kulakları söylediğim tüm cümlelere bir daha açılmamak üzere kapalıydı. sustu.. hiç bir susuş bu denli ağır olmamıştı. hiç bir susuş bu denli kanatmamıştı yaraları kabuk bağlayan kalbimi.. gittin.. özlemi bol cümleler bıraktın ardından, kalemi elime her alışımda özlemiyle satırlarımı dolduracak bir yar bıraktın.. gittin, alfabeler ağladı arkandan! ağır yaralı kelimeler kan kustu!.. sen hiç benim değilmiş gibi gittin, ellerimi tutan sen değildin sanki, yaralarıma pansuman yapan, sen değildin; alnımı öpüp ’helalim ol..’ diyen. şimdi haram oldu bana, özlemini çektiğim gözlerin, haram oldu dudakların, ellerin.. benim ol istedim, ellerin oldu; ellerin.. şimdi ben yıkılan cümlelerimi yanıma alıp gidiyorum sevdiğim; gitmek nasıl bir şeymiş birde ben göreyim.. |