filozof karanlıkbaşımın ağrısında dizelere tutunan acılara geldim gece uykusunu uzatarak ahşap düşe sabrımın zorlamasını seyrediyorum aklıma kavruk terkler çıktıkça vebali çekilmez anılar yapışıyor bilinç duvarına yapıştığı yerden haykırış yağmurlarıyla yıkıyorum çürük akıyor gece siyahından ellerimin arasına oturan melek gözlerime çoğalan duaları asıyor çürüdükçe zifiri kentin kıyılarına vuruyor hüzün ölüsü gözlerimi kapatıp duaları uyutuyorum sessizlik duruyor pencere buğusunda büyüdükçe büyüyor anlatılmaz yalnızlık sokağın eteklerine sığıntı havari rüzgar payıma düşen soğukta aralanıyor kapı gıcırtıları her köşenin başına oturtulmuş hayat öylesine dileniyorlar acıttıklarını göğsüme elini sürünce caddenin kadınlığı kirpiklerimin ucuna tutunuyor aşk ahh yıkıldım ayaklarının çıplağına ağır tütün basılırken dudaklarımın arasından izmarit dokunuşu kayıp gidiyor havaya bir çay deminde özlenir mi biri buram buram duman asılırken yüzüne birden dudaklarına değen sıcakta kavuşulur mu avucun dairesine bardağın yerine alırsa buz gibi el ansızın düşüp özleme unutulur mu zaman kayması çocuksu geliyor gül kurusu mavileri aşıp bir gökyüzü yolculuğunda diz çökerek toprağı seyrettiğim vakitte saçlarımı topluyor nemli hayalimde gül kurusu annemin gençliğinden çok daha ölü beyazlarını yırtılan hayatına sakladığında annem kırmızı bir boya asmıştı menekşe çiçeği saksısına bir anda aklımı zorladı gül kurusu şu fani dünyada annemin hiç yaşamadığını bariyer gecenin ardı tren düşlemesi vapur sesi rüzgar esnemesi öksürdüğüm bütün düşlerim koparılmış çocukluğuma düşüyor arsız aşık olduğum yalanlar köpüklü deniz dalgası beynimin kent kıyılarına bariyer gecenin ardı sürgün saklanması acı tutulması köz savrulması artık sesime dokunuyor kör kelebekler ısırılmış tövbelerimi utandığım günahlara bıraktım kör kelebekler evet sesimi alıyor huzura umut attığım uçurumda bırak yırtılsın göçmen susmalarım iki kelime arasına çokça noktalar gizledim nasıl olsa her yorulduğum konuşmanın başına bir anlamsızlık düşüyor bırak olduğu gibi kalsın sustuğum zamana verecek bir ruhum kalmadı...! ... belkide yolculuk etmekti tek dileğim sen yanımda bir kitabı gözlerinle öperken... |
tebrikler şiire ve şaire saygılar