MERHAMET ÇINARI BABAMA BİRKAÇ EKSİK SÖZ
Sana asılı olan kalbim gibi, duvara asılı olan saatte de
Yelkovan akrebi kovalıyorken Eşya da kendini suküta boyarken Mürekkebe sarılmış olan kalemim Kelimeleri utandırırken Harfler seni anlatamamanın endişesini yaşıyorken Bu esnada yardıma koşan yüreğim, bendeki sevigini duruyorken Titrek sözlerdeki alfabemin adısın bugün, baba Emeğinin kokusunu taşıyan yılların varken Gönlünün denizindeki engin affına seslenerek Kelimelerime yaşatmaya çalışıyorum bir nebze seni Hatrıma ulaşıyor ve dokunuyorken sen Yüreğimdeki acı yutkunuş gözyaşlarıma karışıyor Adın geçince düşüncelerimin seslenişinde Sana hayırlı bir evlat olamamanın hüznü birikiyor hislerimde Değersizleşiyor o vakte kadar bütün değer bildiklerim Ömrümün sermayesi içi boş ceviz gibi düşüyor önüme Cesaretsizleşiyorken sana olan sonsuz saygım Hayran hayran sana bakan gözlerimi yere indirtiyor Yüzündeki çizgilerde çocukluğumu aramaya çalışıyorum bu defa Yorgunlaşan çizgilerde buluyorum kendimi Müsebibi olarak üzülüyor ve hayıflanıyorum sonra da Şu yaşıma ulaştırıncaya kadar toğrağa değmiş gibi Nasırlaşan ellerinde buluyorum kendimi Yine hicap duyuyor ve darılıyorum kendime Bahçıvan misali özenle yetiştirdiğin Üzerine merhamet yağmurlarını indirdiğin Sabrın menbasıyla suladığın ,bir bahçen vardı senin Belkide daha baharı getiremedi yetiştirdiğin bu çiçeklerin Meyvelerini salkım salkım sunmadı, dökemedi avuçlarının içine Belkide hep dikeni battı eline Rengini bulamadı ham kaldı ,olgunlaşamadı Filizlenip yüreğinde açmadı Güzel kokusunun dolduramadı en derinine Ama yetiştirilenler, yetiştirene benzermiş Bi ümit sana benzerim diye bekleşiyor kalbim Mesafeler uzaklaştıkça üzerimize titriyor sevigin Senin gölgenle yürüyor , gölgenle konuşuyor ve dertleşiyorum Senin şefkatini taşıyan bulutlar koruyor beni güneşten Var olan ,varlığını ayırmıyor yanımdan bu yüzden İlk adımlarımı senin yönüne atmıştım muhtemelen İstiyorum ki , her adımım sana olsun Uzaklaşmasın bir yol gibi senden Nankörleşmesin , küsüp arkasını dönmesin Ve ayrılmasın gölgenden Hislerime karışıyor senden gelen güven Yolunu kaybeden bir gemi gibi oluyorum bazen Hangi yöne gideceğini şaşıran bir yolcu gibi Denizlerin derinliklerinde sakladığı karanlıklarda buluyorken sonra kendimi Kurtulaşa vardıran limanım oluyorsun Tutuyorsun elimden ve kaldırıyorsun düştüğüm yerden Yolumu aydınlatan, yolculuğumu hatırlatan deniz feneri oluyorsun sonra Ve bütün yollar çıkmaz sokak olurken İşaret parmağınla aydınlık yarınları gösteriyor ve beni kaybettiğim ümitlere bağlıyorsun Sabrından , sabrıma sabır kattığım Merhametinin okyanustan azıklık olarak bir damla aldığım Nasıl ilk adımlarımı atıyorken hayata ellerimi bırakmadığınsam Hiçbir vakit ellerin uzaklaşmadı ayrılmadı benden Sana benzemek istiyorum bu nedenle Bana bakınca gözler seni hatırlayacak Seni güzel sözlerle anlatacaklar Ve ardından dualar okuyacaklarlar Bende sana benzeyişimin mutluluğunu yaşayacağım içimde Yelkovan da akrebi yakalamışken Utandı yine seni anlatamaya özenen kalem Adına dokunarak değerleşti bugün mürekkep Harfler ise mananın , özün, gölgeye düşmüş hali Hissedilenlerse bunlardan ötesi Yüreğindeki engin affına sesleniyorum şimdi Yaşayamadığım için hayatını Yaşayamadığım için emeklerini Yaşayamadığım için hayallerini Ve yaşayamadığım için seni Ne olur , ne olur affet beni Tek temennim dualarında bulayım kendimi |
Bütün kız babaları,kızlarına iyi baksın.çünkü onların babalarından b'aşka şansı yok..
Vâr ol şiir.