Sen Kokuyor Mevsimler ZüleyhaGeçmişten sabıkalı bir sessizliksin, asırlardır yürüyorum yurduna Rüzgârın yoldaşıymış özlem, ay ışıklarını biriktiriyorsun ruhunda Yalnız seni yazıyor kalemim, suskularımda bile sen varsın unutma Cinnet kasabalarını geçiyorum, sen kokuyor mevsimler Züleyha. Bütün acıları koynumda beslerim ben, aşkın iksiriyle büyürüm Savunmasız bir davadır varlığın, bir yara ki, hep sana ölürüm Yüz rengi varmış güneşin, sevinin ışıltılarında bine bölünürüm Salla ayrılığın tahta beşiğini, uyurum aşkın ninnisiyle Züleyha. Analar çocuk doğurmazsa bir gün, sular sevgisiz yurtlara aksa Kitaplar cenneti inkâr etse bir gün, zebaniler ruhumu da yaksa Her ömür değeriyle değiş tokuş edilse, sonsuzluk bizi kucaklasa Yorgun gövdemin pasını dudağınla sil, sarsana gövdemi Züleyha. Hükümsüz dargınlıkların mahzeninde saltanat, hayat yamalı düş Hızla akıp giden günlerin gölgesinde beden, dudakta hazin öpüş Gözyaşının saraylarında yaşıyoruz biz, köpükten kuleler örmüşüz Gönlünün sahra hapishanesindeyim, gel yokluğu da bölüş Züleyha. Aşk baki kalsa bu gök kubbede, tabutlarda hep mutluluk taşınsa Sarı aksa bütün denizler, umarsız, meçhul yangınlar hiç olmasa Engin maviliklerde şölenler kurulsa, masalların sonu mutlu olsa Aşkın sıratında mutluluk taşınsa, yolumu beklemese artık Züleyha. Selahattin YETGİN |