ışıksız gölge/ler-II-Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bir yazıya başlamak, derinliğinde boşluğunun el yordamıyla aramak gibidir bazen..ışığın tenine dokunma arzusu ve sadakatinde rüzgarın mum alevi ile kucaklaşması çarparak saçlarına ki bir rüya bulmak gibidir bu bebeklerinde gözlerinin..gözkapaklarının derinliğinde seyir halinde geçerken, gökkuşağının renklerine çarpar parmak uçların ve sobelersin ölü düşlerinin ışıksız gölgelerini/içinde..dokunup kışlara ve alabildiğine uzun gecelere/ter..teninde..gerçek ötesi kokular bulup, uyanıp korkularına kör edersin gözlerini..derken...geçip giden mavi bir bulut olur sözler.. dilinde/elinde/teninde..ve hiç önemlide değildir bilmece değilse şayet/ses..defterinin mavi sayfalarında kelime oyunları oynarsın/seksek ki bu oyun bütün çağların çelimsiz avuç içlerinde biriken bu oyun..kuralsız ve tek bir kelime..çıplak tabanları ile dokunuyor toprağın ıslağına bir bir..izi sürülmüyor hiçbir işaretinin/nadas..kabuk bağlayan yaralardan akan kan kadar sıcak ve kırmızı ki seçilmiyor sureti yüzenin..ölümü bile yaşamadan öğrenemiyoruz/öl-me ama yani gerçek bile olamıyoruz tümsek aynanın yansımasında.. silinmiş kelimelerinin boşluğunda/huzurunda ki dokunuyor tenime sözlerin bıçağın havaya saplanması gibi acemi bir gösterişte..soru/yorum; dilinde eksilterek duaları..giderek tabansız ve yarsız uçurumların kıyılarında..kaç iklim geçirebilir bir insan dişlerinin arasında..yazdan/kışa..ırmağının ötelerine..ıslak ve sırılsıklam...saç ve tut..geriye doğru unutulmuş anlar ve anılar..gök ve taşı..kırılması sonra bulut bulut susup, ağız boşluşuğuna saklayıp hafleri dudaklar kepeng ve yer çekimi kadar ağır ki duymuyor ve görmüyor olmak..bir jiletin keskinliğinde üç maymun..s-ona..omuzlarından sarkan saçaklardan ve kıvrımından saçlarının..tenine değmemiş parmak uçlarından..Asasından denizi yaran..tabutsuz, kefensiz ve salasız..mağaralara saklanmış söylenmemiş ve yazılmamış sözlerden biriktiriyorum boğulmak için/İÇİM...
(...)
hazırım…
dokunmadan omuzlarına ve ağırlığına ANılarının çıkıp gideceğim. kabul ederek bütün sonuçlarını asık yüzlerini ve kirlenmiş önlüklerini ki düzeltilmeyecek hata olarak kalacak adıM. zamir yok zamAN asılsız. kulağında çınlayan sesler odalardan/odalara çekilen bir gölge önündeyim... hiç karşılaşmadık burada olacağını biliyordum. küstün ve değiştirdin rengini ojenin küstün ve kestin en derin yerinden bileğini ki bir yara açılır/kansız. sana ait hiç bir şeye dokunmadım. kirlettim biraz AKciğerlerini bana ait olanı üflerken derinden. renksizlik ne demek? ellerim/ellerinken güçlü dokunuşlar ve kor gibi dudaklar biriktirdim iç ceplerimde. açtım sana/zamANa ki döktüm hepsini yırtıklarımdan kokun sızıyor içime. ışığın yok/ kaybediyorum gölgemi bileklerimi ve dirseğimi alçıya alsınlar yüreğimi bir boşluk bir boşluk daha şimdi. çekerken ellerini/ellerimden çerçevesiz resimlerim oldu ki sıkarak dişlerimi çekerek saçlarını kökünden içimdeki sesleri kırıyorum bir bir seni öldüremiyorum. dağılıyorum/dağlanıyorum gömerek yüzümü yastığıma unutmaya çalışıyorum seni ve kendimi... (...) |