HAYATI YANITLA:
Sonbahara sürgün bir yapraktım
sustum; sesimi susarak kanattım... upuzun bir şiiri anlamına kavuştuğu yerde hep yarım bıraktım! * Bütün çığlıkları susuyorum; herkesin çaresiz ve acıtan hikayesinde yüzümde ihanetin negatifleri... Erzurum’da bir bahar çiçeğinin sabırlı sessizliğinde ’Aragon kadar aşık, Lorca kadar yaralı’... terk edilmiş sevgilerin karmaşık alfabesinde; baktım ki herkes yalnız! herkes kendi kalabalığında... Dalarım uzaklara küfrederim anılara... yanarım haczedilmiş hayatlara ve gömerim sesimi çığlıklara yalnızlığımı kalabalıklara... Yalnızlığımı kalabalıklara... * Hep küldür bir yangından arta-kalan durmayacak sessizliğin kalp atışları bir yara gibi açıktayken böyle; kahrını dağlara sal; dostluğunu tuzaklara efkarını yıllanmış şarkılara.. Bir yara gibi sızlıyorken böyle; sesini çığlıklara göm özlemini upuzun yollara ... yalnızlığını kalabalıklara... Yalnızlığını kalabalıklara... Ömrüne kök salmışsa da yoksulluk yaşamaya yelten, hakkını ver yalnızlığın... Bir soru işareti gibi kalsan da en doğru cevapların yanında, bir şiir yaz, varlığını kanıtla.. insanın uçsuz bucaksız yalnızlığında kimse kendinden fazla değildir. o yüzden uzun ve bitmek bilmeyen bir acıyla hayatı yanıtla, yaralanmaya en müsait yanlarınla... / Unutma ki: yarasız - yamasız hiçbir hayat yoktur; yaşanmışsa bir kere.../ ________Birdal Erdoğmuş - |