babamın köstekli zaman kumbarasına bir tutam düş attım çocukluğumun masumiyetini biriktirdi düşlerimay ve deniz gizlice öpüşürdü mehtap sıyırırdı hüzün entarisini ben ise gitarımla söyleşirdim masumiyetin saçlarıma dökülürdü yıldız yıldız mavi yürekli genç bir adam özgürlüğün türküsünü söyler denize köpük bırakır gözyaşları kuru bin çiçek ömrünü öper düşlerin ve sarı bukleli genç bir kız gülümser mavi yürekli genç adam dize gelir son postaya verilen veda mektubu acıtır geçmişin yüreğini yangın yerine döner anıların kırgın yürek izleri sarı bukleli lalezar köşede beş taş oynar çocukluk dolu eteklerini savurur babamın köstekli zaman kumbarasına bir tutam düş attım çocukluğumun masumiyetini biriktirdi düşlerim mavi yürekli genç adamlar gülümsedi özgürlük şarkıları dile geldi ve sarı bukleli genç kızlar saçlarına sakladı tüm hayallerini kahve kokusuna bulandı tüm şiirlerim yarım kalan her şiirin sonuna sen sindin ellerimde kuruyan mürekkep izlerinin kiri ve yarım kalan her şiire martı öpücüğü kondurdum suskun bir ömrün şiirle dansını izleyecek ayışığı bu gece son tangoyu mavi yürekli genç ve sarı bukleli sevda oynayacak sevda kokusuna karışacak kahve kokusu o son yudumda kırk yıl hatrı kalacak düşlerimdeki istanbul simit kokuyor zamanın demini yudumlarken anılar martılara düş ufalar anılardaki ben ve sen burnumda tütüyorsun simit kokulu istanbul mahmudiye düzkaya |
yangın yerine döner anıların kırgın yürek izleri
sarı bukleli lalezar köşede beş taş oynar
çocukluk dolu eteklerini savurur........
Tek kelime soylenebilir..harika..harika..harika...
Gercekten kutluyorum..Çok farklısınız çok....yüreğinize sağlık..