İSYANIM KIYAMETTE SON BULACAKDilenci ruhum köşe başına çömelmiş el açıp seni dileniyor her sabah düşlerim medeniyetsiz ülkelerin coğrafyasında kayıp koynumda yalnızlığım ah’larla cebelleşiyor nefesim menzil alıyor,dilim keskin bir kılıç kekeme sevdamın isyanı çoğalıyor demlenen susuşlarında mahşeri kalabalık etrafım neyin nesi bu ? yüreğimde sevdanın selası okunmakta vakitsizce,habersizce hercai miydi yoksa öldüren katili kim peki bu sevdanın? bakmayın bana öyle zemheri soğuğu gibi çığ olup düşüyor üzerime tüm bakışlar heybemin ağzını açtırmayın !!! zulamda birikmiş susuşlarım var haddini aşar korkarım susun alabora olmuş tüm duygularım yanık kokulu gurbet akşamları yok öyle sizin oralardaki amber kokulu çiçekler açmıyor gönül dağlarımda kurak toprak misali gönlümün yamaçları efkarım demlendikçe demleniyor en koyusundan hüzünlü bedenim telaş içinde kahve gözlerim ıslak ıslak isyanda yüreğimin şehri yangın yeri hep bir ağızdan çığlık atıyor kalbime giden yollar kapanmış barikatlar geçit vermiyor merhamet yoksunu duygularıma bu isyan neyin nesi acıların gözlerini yumduğunda son bulacak ayaklarım üşümüş ölü sıfatında dudaklarım süreler okuyor ölmüş bir hayata itafen hoşça kallar arasında isyanım kıyamette son bulacak basın sağ olsun üzme kendini bak bir şiir daha öldürdü seni Gülbin Özer (Altun) |