kukla sığıntısı cümlelerannemin kadınlığı..! yeni umutlarla baştan doğur beni bu kez çatapatlar patladığında korkmadığım çocukluğumu keşfetmek istiyorum karınca yuvalarına çekirdek kabukları attığım zamanlar en dürüst haliyle acıyordu bazen canım ama gördüğümde karıncaların kendinden ağır yüklerini keyifli bir unutkanlıkla bastırıyordum kanayan yaralarımı karmakarışık ihtimallerde büyüdüğüm geçiyor aklımdan her insan gibi karanlık vicdani utanmalar öldürüyordu beni ardımda bıraktığım sevdiklerim benle ölüyor benle diriliyordu bu kentin manasızlığına gömdüğüm anlamlar kadar kaldım kaldığım gibi soludum payıma düşen günlerimi zavallı kavgalar arasında yitirmek nasıl bir zulümdür aşkın özlemleri vurduğunda şiirlerin kıyısına ne büyük suskunluklar düşüyor boş bir kağıdın göğsüne karalama sevginin uzaklığını gösteren pusula kelimeler basarken yüreğine şairlik oynayarak sevgiliyi yaratıyorum olmayan yalnızlık macerasında çekilen fotoğrafların lisanı var mı diye kurduğum hayaller akıyor acının resmini çeken ellerin o an ne düşündüğünü düşünmek yani tankların arasında hüzün çocuklarını almak daire içine ve flaş patlamasında biten ömrün kısacık öz geçmişi geriye kalan elde kalan ne varsa hayata dair rengini yitiriyor bir zaman sonra kuş cıvıltısı içilen bonkör aşkların satılığa çıktığı aşksızlık diriliyor en son gördüğüm rüyanın etkisinde kaldığım sabahlarda önceden gördüğüm rüyaları umursamıyorum öylesine mahcup gelip gidiyor güzele dayalı ne varsa beklediğim umutlarımı bir kartpostal içinde verin bana hangi kent hangi düşlerin olduğu önemli değil hayal ettiğim kadar koşabildiğim bir gecenin yağmurlu derinliğinde olmak yeter ruhuma susturamadığım isyanlarım ayaklarımdan sırtıma çarpan su birikintisi saçlarımdan süzülen damlalar şafak ezgileri koparan sevgili olsun son bir çocukluk iliştirin annemin kucağına durmaksızın özlendiğim özlediğim özlemler biriktirdiğim hayat verin bana ... bir gece çocuk uyumak yetişkin uyanmak hayat dediğin... |