SU'SUYORUZ
SU’SUYORUZ
-Aradığınız sevgiye şuan ulaşılamıyor.. Lütfen bir daha denemeyiniz.- 1- Erkekler erkeklere dokunuyor, Kadınlar kadınlara, Sonra kadınlar kendi çocuklarına, Çocuklar besledikleri hayvanlarına... Dünya böyle bir yer oldu sevgilim. Aklımı kaçıracak gibi oluyorum, Sonra keçiler geliyor aklıma, Utanıyorum diğerlerinden, Keçileri kışlıyorum kaçıyorlar uzaklara... Kendimi, kaderi yazılırken kalemin mürekkebi tükenmiş ve tükenmeye mahkum bir varlık gibi hissediyorum şu günlerde. Sanki o ana kadar her yaşanmışlık Bir rüyanın en mahrem anıydı da Kabustan uyanır gibi uyanmıştım bu garip dünyaya. O kadar şanssız, O kadar güçsüz, O kadar kederli ve kadersiz... "Bardağın dolu tarafını görmek gerek" derdin. Bardağın nerede olduğu şimdilerde tek derdim. Muhtemelen peçetesiz kalmış bir ergenin ellerinde. Boşver sevgilim. 2- "Sevgi işçisiyim" demiştim sana hatırında mı bilmem? Yerinde olsam bende hatıralara bilenmem, Ama öfkem haddinden fazla Ve damarlarım genişliyor, Yüküm ağır. Sevgi, sevil, sev, sevişmek. Sevgi bir iş şimdilerde. Günün belirli saatlerinde yukarıdan Cebrail arıyor, Anaları babaları meşgule bırakan sevgili insancıklar anında açıyor, sözde gönüle giden hatları. "Alo" diyor Cebrail ilham sesiyle, "Sev, sevin, sevilin, sevişin..." Montaj sevgilim inanmıyorum inanma, Cebren ve hile ile fethedilmiş aziz vatanın bütün fertleri, Hali hazırda sev(iş)mek için. 3- İphone 4S’in şarj süresi kadar şimdiler sevmek, Ve sevmenin 4 farzından biri sevişmek. Delik olsun yeter diyenlerin ruhuna Soyumun adıyla gedik açasım var. Susuyorum... Su’suyorum da, Ne güzeldi sevmek eskiden. Taş kalpli derdin bana, Kırıktı oysa en orta yerinden. Bakamazdım bile sana, Söyleyemezdim sevdiğimi. Söylersem büyüsü bozulacak gibi gelirdi. Söyleyemedim, gittin, Gitmek farz olmuştu sana. Elinin elime değmişliği yılda bir kere, Oda bayramlarda benden bi yaş büyüksün diye Harçlık verirdin gülüşünle, Haracı bağlardım nefsimi bende, Bir ömür yüzünden eksilmeyecek diye. Su’suyorum dedim ya, Eksik gülüşün ve gözlerim bir zerresine hasret, Dilim kurudu, Konuşmak işim değil mesela artık. Dinliyorum sadece, Bir gün Sezen Abla dinlemek illegal olacak diye korkuyorum, Bu dediğim olursa, Bil ki sevgilim. Savaşın ortasında kendine ayırdığı son kurşunu kaybetmiş bir asker gibi, Kaybettiğim seni bulduğum andır. Kurşunla ölmesem de ölürüm, gelirim, orada severim, Sen pek oralı olma, Arada sırada uğra buralara. Ne bileyim, Umut var yinede, Sevmek nedir nasıldır niçindir farzı ile sünneti ile biz öğretelim aleme, el’lere, Belli olmaz, belki bir parçam önce gelir oraya, Zira bombalamayı düşünüyorum bir Amerikan kanalını, O değil mi, bunları bu hale getiren. Öpmek de neymiş ulan dudağı, Alın dururken... Herşeyi anlarım da, Bir hayvan gibi cizra etmek neden? 4- Bir günah aynı anda yazılırken ikimize birden, Biz oradaydık değil mi? Yanlış anlayacaklar beni, Seviştik sanacaklar bizi, Hakları da var, Çok seviştik biz. Önce sen sevdin, Sonra ben... Sen karşı apartmanın penceresinde, Ben bizim evde. Ne elim değdi eline, Ne gözüm gözüne. // Notun dibi olsun buda, Gözüm gözüne değmedi. z yi çıkar sevgi’lim. t dik yerine. Hristiyan sembolü gibi apaçık dursun. Şayet bozulmuşsa ağzım, Elalem burda sebebini bulsun. ----------------------------------------------------------------------------------------------- Abdüssamed Gedik // 2014 |