RÜZGARLI BAHÇEAnlaşılmaz bin dert ile, Yine tarumar olmuş o bahçede Yıllanmış bütün o zaman geçişleri Sanki hiç yaşanmamışlar gibi Sıralanmışlar, hepsi de kızgın kördüğümler Neyin çekim gücüdür bu ki, Bir tebessümü esirger, selamsızdan giderler. Rüzgarlı bahçelerden esen rüzgarlar Gönülsüz esiyor, sanki küskün ve kararsızlar Dökülmeğe yüz tutmuş narin pancurların, Ne acılar yansıtmış camsız pencereleri, Gönülsüz yalardı tutya kaplı evin duvarlarını Gönülsüz esen hazan rüzgarları. Anımsamalar nedense bol hüzünlüdür; Birer birer geçip giden harika günlerin Kalan tortularıyla avunursunuz İkilemlere düşmemek için hep çırpınır kişi, Solgun her günün ve ayın doğuşunda Hüzünle anar, “Ne çare ki böyledir feleğin işi” Der ve yaşamak zorunda kalır hüzünlü geçmişini. Tutya kaplı evin hoyrat rüzgarları Hep esip gürlemişler deli, deli, Hiç bir zaman unutmadı Yıkık, dökük tutya kaplı evin sakinleri Vefalı gülüşlerle pejmürde pencereden Sarkan, sırma saçlı Rapunzeli. Her geçişte tutya kaplı evin önünden Size sevdayı sorar ak saçlı bir bahçıvan: Sizde,“Ak saçlı vefalı bahçıvanım benim!.... Keşke sana söylenecek sözüm olsaydı, Karanlık şehirlerin sihrini çözecek gücüm olsaydı, Hüzünle savrulan yapraklara yazılmış Gerçek ve düzeyli sevda şiirlerinden Neler, neler anlatırdım ben sana.” dersiniz. KEMAL POLAT |
Kutlarım...
............................................ Saygı ve Selamlar.