gölgelerde yaşayan kadın
yalnızlığımın saklısına kara gözlerinin gölgesi sindi
seni sordum gölgelere oysa tanıdık bir şarkıda buldum seni sen ise şiir olarak düştün yüreğime şimdi yabancı bir şehirde kara bir gölgeyim sen ise yalnızların rotasında ise kara mantolu bir kadın sokak sokak gezindim yabancı şehirlerde her köşe başında fal açtı servilerin gölgesi bir tutam göz yaşı döktü kara gözelerinin gölgesi seni sordum sen ise şiir olarak düştün yüreğime fal açan o yaşlı kadın nerede şimdi bir avuç baklada seni görsem kara mantolu bir kadındın şimdi ayrılığın dar sokaklarında selamı sabahı kesen merhabanın soluğunda seda oysa yaşlı akşamlarda yağmur şarkısıydın ve sökülen yüreğimin sesiydin kırık aynalarda gömülen giz anılarda iz olarak kalacaksın sokak falcısına sordum o meçhul kadını cam göbeği gözler irkildi ellerinden döküldü baklaları uzattı karanfil lekeli bir tutam anı ve mürekkebi hala ıslak şiir bıraktı avuçlarıma sen yoktun boşaldı yalnızlığım gözlerimden ve kara gölgeler sardı yaralı bir şehirde yalnızlığımı sen gidince ardından döktüm pişmanlıklarımı küle kül kattı yalnızlığın, alevler sindi ben ise yabancı bir şehirde aradım kara mantolu seni ve binlerce kara mantolu kadın bana dönüp merhaba dediler yalnızların şehrine hoş geldin ve o zaman anladım ki seni çoktan kaybettiğimi mahmudiye düzkaya |
Sana bu güzel şiiri yazdırtan kadını yani...
Sevgimle...