GEZGİN DUDAKLARKızgın rüzgârlar esti o kızıl dudaklardan, Titredi, ona doğru savruldu dudaklarım. Kollarımda süzüldü, bin nazla, bin işveyle, İpek tenin tuzuyla kavruldu dudaklarım... Baharın coşkusuyla, açılmış çiçek gibi, Öpülmeyi bekleyen masum bir bebek gibi, Her yaprağına konup, çapkın kelebek gibi, Kokusuyla mest oldu, duruldu dudaklarım... Açınca bahçesini gelip de aşka güzel, Bir bahçe, her çiçeğin kokusu başka güzel... Biri var, hem kokusu, hem rengi, hepsi özel, Bağrındaki güllere vuruldu dudaklarım... O bahçede gezdikçe, ömrüne lezzet kattı, Goncaları kokladı, olgun meyvalar tattı. Ve en güzel yerini bulunca rahat etti; Dudaklarnın tahtına kuruldu dudaklarım... Bir ziyafetti akşam, hiç bitmeseydi keşke, Çiçek balı, çam balı, hepsinin adı başka. Her yeri başka lezzet, her yerin tadı başka, Hepsinden tada tada yoruldu dudaklarım... Ünal Beşkese |