sıkışmış yaşam
Soframızda iki tabak
Ocakta pişirdiğimiz fukaralığımız Ben yetim Siz dul kalmışlığınız Aylardan kasım Tabanı delik botumuz ayağımızda Elimizde sarma sigara Üşürdü dudaklarımız Fırıncının önünden geçerdik Cebimizin astarına sıkışmış yaşamımız İki ekmek yerine bir ekmek Doyurucu olsun diye uzunca uyku Alnınızdan öperdim ağrılarınız geçsin diye Telaşlı adımlarımız olurdu Kollarımızda ağırlığı açlığımızın Bu yüzden taşıdığımız sözcükleri sık sık düşürürdük Dişlerimiz hiç beyaz olmadı Ya da ellerimiz yumuşacık Tenimiz soluktu Giysilerimiz eski |