ON YEDİ YAŞINDA BİR ADAM..!aydınlığı hücrelerinde yanan çocuk gözlerine bahar kaçmış kirpiklerinden dökülüyor karanfiller paslı demir kapıların ardı sıra dilinde bir türkü gülümsüyor dudaklarının ülkesi hey on yedi ruhlu özlem yarası sesinin kentlerinde mi kaldı direniş öyle mahur öyle yalın ki sevdan kuşların göç yollarına benziyor ellerin kaybetmeden onur cümlesinin her harfini yürüdün iklimlerin toplandığı bir vakit en kıymetli yerine takarak güneşi alnından verdin merhaba düşlü hayalleri hey on yedi kanatlı boran kendini vura vura puştluğa adam olmanın erdemini yazdın bildirilere eylem duruşunda gösterdin bin yıllık ömrünü sen ağzına kadar özgürlük dolu çocuk yiğit tüm bestelerin ağıtlarında sular gibi berrak adın kurulacak umutlar dünyasına sabahların anneleri düştü önce ardından yorgunluğun babaları kızlarımız delikanlılarımız doğruldu inancında ve duruşu devrim düşler kurdular hey on yedi aşk bilinci bir ölüm binleri doğurdu sen gittin binlerce sen geldi bir dünya vakti... Erdal’a |