koyu mavi çığlık, tiksindirici karartı naif bir ağırlama gecenin ikramı karanlığın ardında derin blokaj ...
rutubet ve küf ! şehirden kaçan sinerji heykele yaslanan kadın
devrilen kelimelere ilişemeyen strateji nüfuz edemeden buz tuttu koşullar zincirin en zayıf halkasından düşüyor realite
çer çöp arasında barınamayan sözler donan dualite ve onun buzlu fermanı zangırdıyan dişler, titreyen çene vurmak yasak bu karede! eskrim de flöre’den güçlü hamle camdan kılıç savrulur, kırılıp oracıkta ...
güç kalkanı çemberin içinde dışarıda kış vuruyor elinin tersiyle havaya kuru dallar arasından geçen ve dağılmayan yankı yerlere dökülen onca kelam çevik bir ileri adım şartlı refleks pavlov’un köpeği dairede nereye gitmeli koşullanmalar bilinmezken bakışları nereye çevirmeli? tüm kararların askıya alınan suretine bakıyorsun rüyada kapıda bekliyor ve hafiçe dokunuyor azrail ağulu bir sancı kaburgaların solunda çöreklenen ölümün en soğuk yüzü buzların arasında
(kelimeler donuyor bu satırda)
kendini yazıyor şair durmadan...
kristal kulede hapsolan son suret atlıyor kıyıya ulaşamıyor beklenen veçhe şimdi bir zaman kırılmasında göç ediyor varlık ve ortada atraksiyon bir boşluk kaçıyor gölgem başka masala onlarca düş doluyor bakamıyor kimse elmas parlaklığında akan manzaraya bir sarsıntı ardından bir nöbet dökülen parça zamanın kucağına bakışlarım yine kaçıyor başka bir boyuta hangi paralelde veya kaçıncı boyutta bir seyir dokunan ruhuma ki seviyorum tamda şu anda bu satırları okşuyor rüzgar saçlarımı dolunay düşüyor suya gözlerim kapalı hala ve ruhum üç adım ileride gölgeme saplanıyor güneş çözülüyor buzları donmuş rüyanın o anda ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Donan Dualitenin Fermanı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Donan Dualitenin Fermanı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
koyu mavi çığlık, tiksindirici karartı naif bir ağırlama gecenin ikramı karanlığın ardında derin blokaj ...
rutubet ve küf ! şehirden kaçan sinerji heykele yaslanan kadın
devrilen kelimelere ilişemeyen strateji nüfuz edemeden buz tuttu koşullar zincirin en zayıf halkasından düşüyor realite
çer çöp arasında barınamayan sözler donan dualite ve onun buzlu fermanı zangırdıyan dişler, titreyen çene vurmak yasak bu karede! eskrim de flöre’den güçlü hamle camdan kılıç savrulur, kırılıp oracıkta ...
güç kalkanı çemberin içinde dışarıda kış vuruyor elinin tersiyle havaya kuru dallar arasından geçen ve dağılmayan yankı yerlere dökülen onca kelam çevik bir ileri adım şartlı refleks pavlov’un köpeği dairede nereye gitmeli koşullanmalar bilinmezken bakışları nereye çevirmeli? tüm kararların askıya alınan suretine bakıyorsun rüyada kapıda bekliyor ve hafiçe dokunuyor azrail ağulu bir sancı kaburgaların solunda çöreklenen ölümün en soğuk yüzü buzların arasında
(kelimeler donuyor bu satırda)
kendini yazıyor şair durmadan...
kristal kulede hapsolan son suret atlıyor kıyıya ulaşamıyor beklenen veçhe şimdi bir zaman kırılmasında göç ediyor varlık ve ortada atraksiyon bir boşluk kaçıyor gölgem başka masala onlarca düş doluyor bakamıyor kimse elmas parlaklığında akan manzaraya bir sarsıntı ardından bir nöbet dökülen parça zamanın kucağına bakışlarım yine kaçıyor başka bir boyuta hangi paralelde veya kaçıncı boyutta bir seyir dokunan ruhuma ki seviyorum tamda şu anda bu satırları okşuyor rüzgar saçlarımı dolunay düşüyor suya gözlerim kapalı hala ve ruhum üç adım ileride gölgeme saplanıyor güneş çözülüyor buzları donmuş rüyanın o anda ...
Bodrum/Şubat/2014
Güzel vurgular vardı şiirde, akıcı ve güzel bir anlatım.Serbest nazım dizelerinizi kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.
Sıradışı ama bir o kadar güzel.. Biraz hayal, biraz düş katarak yazıyoruz.Bazen masal anlatıyoruz. Çözülür buzları rüyamızın, gerçek çıkar ortaya. Yüreğinize sağlık.Çok akıcı ve derin. Sevgiyle kalın.
çer çöp arasında barınamayan sözler donan dualite ve onun buzlu fermanı zangırdıyan dişler, titreyen çene vurmak yasak bu karede! eskrim de flöre’den güçlü hamle camdan kılıç savrulur, kırılıp oracıkta ... Güzel bir serbest şiir akıcı ve oldukça anlamlıydı güzel kalemini kutlarım.
Fondaki müziğe kaptırdım ve şiiri tekraren okudum, ama her defasında ben müzikte kaldım; Konu dışına çıkacağım belki ama müziğin insanlık için evrensel dil olduğu bir gerçek; Tema ile müziğin bu kadar uyumlu oluşu da kaleminiz gibi estetik algınızın da hayli gelişmiş olduğu kanaatine vardım; Çok teşekkürler; Selam ve saygılar...
Tüm donan umutlar, tükenen hayaller doldurmuşlar aynı gemiyi. Biletler ucuz, hem öğrenci indirimi, hemde halk günü indirimi var.Sanki ucuzluğu duyan her çaresiz ve tükenmiş koşup gelmiş! Bir an bakışlarım iki çaresiz ruha takıldı, baktım ki, iddaaya giriyorlar, başla bakalım kim daha çaresiz ve kim daha yitik hayallerin kurbanı olmuş? diye.Desenize, artık birbirimizle yaşanan en büyük mutsuzluk üzerine bahse girer olmuşuz :) . Yüreğinize sağlık, harika olmuş inanın.Sevgiyle kalın...
koyu mavi çığlık, tiksindirici karartı
naif bir ağırlama gecenin ikramı
karanlığın ardında derin blokaj
...
rutubet ve küf !
şehirden kaçan sinerji
heykele yaslanan kadın
devrilen kelimelere ilişemeyen strateji
nüfuz edemeden buz tuttu koşullar
zincirin en zayıf halkasından düşüyor realite
çer çöp arasında barınamayan sözler
donan dualite
ve onun buzlu fermanı
zangırdıyan dişler, titreyen çene
vurmak yasak bu karede!
eskrim de flöre’den güçlü hamle
camdan kılıç savrulur, kırılıp oracıkta
...
güç kalkanı çemberin içinde
dışarıda kış vuruyor elinin tersiyle havaya
kuru dallar arasından geçen ve dağılmayan yankı
yerlere dökülen onca kelam
çevik bir ileri adım
şartlı refleks
pavlov’un köpeği dairede
nereye gitmeli koşullanmalar bilinmezken
bakışları nereye çevirmeli?
tüm kararların askıya alınan suretine bakıyorsun rüyada
kapıda bekliyor
ve hafiçe dokunuyor azrail
ağulu bir sancı kaburgaların solunda
çöreklenen ölümün en soğuk yüzü buzların arasında
(kelimeler donuyor bu satırda)
kendini yazıyor şair durmadan...
kristal kulede hapsolan son suret atlıyor
kıyıya ulaşamıyor beklenen veçhe
şimdi bir zaman kırılmasında göç ediyor varlık
ve ortada atraksiyon bir boşluk
kaçıyor gölgem başka masala
onlarca düş doluyor
bakamıyor kimse elmas parlaklığında akan manzaraya
bir sarsıntı ardından bir nöbet
dökülen parça zamanın kucağına
bakışlarım yine kaçıyor başka bir boyuta
hangi paralelde
veya kaçıncı boyutta bir seyir dokunan ruhuma
ki
seviyorum tamda şu anda bu satırları
okşuyor rüzgar saçlarımı
dolunay düşüyor suya
gözlerim kapalı hala
ve ruhum
üç adım ileride
gölgeme saplanıyor güneş
çözülüyor buzları donmuş rüyanın o anda
...
Bodrum/Şubat/2014
Güzel vurgular vardı şiirde, akıcı ve güzel bir anlatım.Serbest nazım dizelerinizi kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.