BEN YALVAÇLARIN ŞEHRİNDEN AYRILDIM.
BEN YALVAÇLARIN ŞEHRİNDEN AYRILDIM.
O kadar da basit biri değilim! Ben yalvaçların şehrinden ayrıldım. Bir simit parası için dilenen çocukları Onuru uğruna açlıktan ölen anneyi, Kamu adına kamuyu talan edeni, Adını, postmodern yaşam koyup, gününü gün edeni, Anlının teriyle kazanıp, fahişe pazarında cirit atan delikanlıyı da gördüm. Vicdanımın sesini dinlerken, Gecelerce uykuyu kaçırdığım da oldu! Çaresizlik içinde beklerken, Aslında yoktu onlardan farkım. Tek farkım farkı fark ettiklerim. Ben yalvaçların şehrinden öyle ayrıldım. Aklımda kalan, erdemim uğruna verdiğim savaşta kaybolmuş anılarım! Ve boşu boşuna geçen koca bir zamanım. Herkes kadar mutlu olmayı düşlerken, Ne fakir olmak umurumda, Ne de zengin olmayı istedim. Ben sadece, Sadece mutlu olmayı düşledim! Olamayınca, Ben yalvaçların şehrinden ayrıldım. Hayallerim de vardı elbet! Ağır meşrep sevdalarım! İçimi sızlatan şarkılarım! Paylaştığım inanılmaz dostluğum. Dostluğu takas ederek, Ben yalvaçların şehrinden ayrıldım. Tek üzüldüğüm; paylaşamayana paylaşmayı, sevmeyene sevmeyi, aşık olamayana aşkı, erdemsize erdemi öğretemedim! Ona yanarım. Ben bu yüzden yalvaçlar şehrinden ayrıldım. O kadar da basit biri değilim! Hüma Efkan |