indigo
/.../
taşlar ve nehirler vardı biz, doğulu çocuklardık doğuda kadınlar içten kalın, dıştan ince giyinirlerdi soluk kışlarda ölmedik yağmurlar ve başka ağır şeyler yağarken ve kan akarken sularımızdan ve kemikler kırılırken gök gürültüleri eşliğinde ve çığlıklar ve çığlıklar ve çığlıklar ve pasaportlar ve vizeler ve kaçaklar sonra kendi kendimizi tükettiğimiz söylendi really interesting kelimelerin rengi vardı ve korkusu belleğimizin sonlu ve sonsuz her şeylerden oysa çocuklar da korkuyorlardı yağmurdan daha ağır şeylerden toprak ve kan kokusu ne diyordu moore: one day the sun will shine on you yeah! /.../ |