agoraüzüm asmalarından dar ağacı bir cur’a yalnızlığa körkütük bir temennâ gazelhânına iklimimizin -gecenin geniş omzuna başını dayamış- münferit zamanların isli dakikalarında takvimler sanki bunca çocuktan ne istiyorsa öyle hırsızcasına sürüklenmek bir şehrin kalabalığında sana hengâmelerin gül kokulu ipek tenli dilberlerini getirdim cânâ bu mülevves dalgalara rahatça uzanasın diye saçaklarına perdelerin -ihtiyar evlerdeki- sana hânendelerin en dâvûdîsi kin tutan nihâvend şarkıların unutulmayan nakaratlarından iz bırakan soy atlar misali muhayyilemizden geçen dört nala bir imgeyi asırlardan devşirmiş bir şair gibi sana ../.. |
ne güzel bir şiir bu