DUVARIMIN DİLBERİÇarpıldığımda gözün, yağmurun deryasıydı. Bulutun sebebini, sordum da duyamadım. Çığlığın yansıması yaranın aryasıydı. Hâli kara sevdaya, yordum da cayamadım. Elem suyuna dalmış, kedere mahkûm yüzün. Ömrüm feda yoluna, dönüp baksa bir gözün, Nazarından ruhuma süzüldü derin hüzün. Hançerle yüreğimi, burdum da oyamadım. O dedi bu söyledi kuş beynimi kemirdi. Felek koydu çembere, tuttu tersden çevirdi. Güne gün ay tükendi, mevsimler yıl devirdi. Sabah saati sana, kurdum da ayamadım. Melul melul baktıkça, bütün canım dişimde. Fikrimi aklım tutar, ağırlığın döşümde. Her gece ayrı gördüm hayalini düşümde. Kollarımı boynuna, sardım da doyamadım. Saçların frişkada dolgun buğday başağı, Duruşun yağmur sonu üçlemiş gökkuşağı, Tualim şövalede, sakın inme aşağı, Yedi rengi palette, kardım da boyamadım. Kutsalısın odamın, başım üstünde yerin. İlaç olurdu eğer damlayıp aksa terin. Uğraştım silemedim, eski izler çok derin. Senden evvel kaç gönül, kırdım da sayamadım. Kaldırmaya azmettim güzelini aradım. Ardahan’dan İzmir’e yol boyunu taradım. Parçaladım resmini, hep camcıya yaradım. Başımı iki defa yardım, da bayamadım. Çerçevede güzellik döndürdü uyutmadı. Soğuk suya ıhlamur mayaladım tutmadı. Kadehlere anlattım, boş lakırdı yutmadı. Camına son kafayı, kordum da kıyamadım. DOSTLARDAN İNCİLER: Sivaslı Sindi Bebek çerçeveden bakıyor. O masum bakışıyla çok canları yakıyor. Yalnız sevdiklerine kuşlar gibi şakıyor. Gönlüme söz geçirip kutuya koyamadım.............. neneh |
Tebriğimle değerli kalem dost...
Selam ve Saygımla...