Hay Hay HaydaYüzlerimiz tuz buz, içimizde yanık, Olsak dahi karmakarışık... Su sıkmaya devam etsinler yangına, Sırlanan közlerin de yaşıyorsak, Bakışarak topraktan, Hallerimizi her an, Göre/biliriz... Yangında, Çatıdan kuşları, Balıkları akvaryumla, Çocukları ölümden kurtarın, Yaşasınlar toprağına eşe eşe, Dokunmayın özgürlüklerine, Mavi dökülsün gökyüzü, Üstlerine... Hava soğuk, hava bulutlu, Olsun varsın... Boş verip aldırmadan bakalım işimize, Yüz yüze dönerek bir/birim/ize, Isınırız elbet bir yerde, Gülümseyip derdimize Tutuşur sesimizde... Dikeninden değil, Gülden olsa da yaralarımız, Acıyan yanlarımızı karşılıklı körler-iz, Toprağımızda saçak atan güneşle, Su tohum gibi fışkırır umutlarımız, Yazarız adımızı o an cemre/sine, Uzak diyardan yakınlaşarak, Birlikte ateşi çalarız Zeus’tan, Bulutlardan yağmuru, Aşkı Eros’tan... Hay Hay hayda neden olmasın... 2014/1 |
Bütün güzellikler yazan kalem için...
............................................... Saygı ve selamlar..