yokluğun külde pişen bir ömür gibidir
sen bir yana dünya bir yana
küllerimden doğmam yakın ellerimde sevda tohumu sönen bir volkana atılan kıvılcımdır aşk gözlerinde görmek yeniden beni dudaklarında ki alevinde yanmak gibidir aşk sen bir yana dünya bir yana bensiz gidişin beyaz yaprağa düşen kara bir nokta ölümün rengine bürünen ömür gibi düşen her yaprakta ömür gibi işte yokluğun kül külde pişen bir ömür sen bir yana dünya bir yana güz ısırgan örtüsü gibi ömrümde dökülen güllerin ağıtları izler beni biliyorum gözlerinde ben olmayacağım baktığın yerde de sen sen bir yana dünya bir yana ayaklarımı yerden kesen aşk hani nerede mimiklerine gizlenen sen yokluğunu gösteren pusula da gizim külde pişen bir ömür asi bir sevdaya düşen hüznüm sün sen sen bir yana dünya bir yana mahmudiye düzkaya |