Adı Olsun Ayrılık...
Süzülen sözyaşlarının sıfatsız kalmışlıklarının
Yüreğindeki doğuya esen kuzey rüzgarına Sonbaharda dökülen ince sızı yapraklarına Kurumuş dallarında mezarının başında. Ettiğin dualarında ezbere vedalarında Ellerine vurduğun kilitlerin dilinde olan lal Söyleyemediklerim sözlerimde Acılarımın gamlarında kasvetleştiği Alacakaranlık dünyasız yarınsız kalan Sisli dar sokaklarında ah ah Of of der güler geçermisin. Yoksa sabahsız bir sonbaharda Asileşmiş dalgalarınla tokat gibi Deler geçermisin denizin dibinde vurgunları Yaşamak için kilitlenmiş elini açarmısın Kurumuş laleleri gözbebeğinin içinde Yaşatırmısın. Mezar taşına adım soyadım Sen ben ve ve neyse der geçermisin Tevekkül edip sarıp sarmalarımısın Virane paramparça çatlak olmuş Ellerinle toprağımı kazarmısın. Ayrılıkların çanları çalsada ıssız bedeninde Adım adım yaklaştığın sonsuzluğun evresinde Masmavi gökyüzünde süzülen beyaz bulutta Ela gözlerinde beni saklarmısın. Acımasın yanmasın bedenin sonbaharın Eşsiz esen deli rüzgarında ayrılıklar Şehrin dumanlı sokaklarında izin kaybolmasın Dökülmüş kalıntı evimizde ayrılıklar yankılanmasın Kimse bilmesin görmesin duymasın. Ayrılık şarkıları hiç çalmasın ah ah ah ayrılık demesin Kristallenmiş küçük cümleleri dilin söylemesin Bedenim senden sen benden ayrıldık Kasvetli gecede adı olsun ayrılık... 12.08.2013 Hesnam AsiTürk |