Yüreğimin Sarsıntısı ( DEPREM )
deprem oluyor sanki yüreğimde kaçışlarımı sarsar gibi
bir kadeh birde yanlızğımı sarsıyor her sensizliğime sarılırken bir çöküş birde gizliliğin sarıyor sesindeki rüzgarın buğusu birde gözlerinden çıkan alevin dumanları yakıyor yüreğimdeki sarsıntıyı yıkılıyorum her geçen gün sana yaklaştığımı düşünürken sen bir yudum içmekle avunurken ben yakıp yıkıyorum dağlıyorum depremler gün geçtikçe ölüme yakşaltığımı söylüyor sesinde kendimi arıyorum o eski özlemler gibi eski demişken ne güzel zamanlarımız vardı avaz avaz şarkılar söyleyip sonra bir anda susmalarımızı özlüyorum belkide belkide sende görmediğim songünlerdeki beni özlüyorum hani derdin ya ya çek git hiç gelme yada gel hiç gitme gitmek veya kalmak bizim için bu kadar basit değildi bir pamuk ipliğine bağlıydık biz birimizde hiç gidemediğimiz o sarsıntılarsa sarılıp kalıyorduk bedenlerimiz çöksede yorulduğumuzda bir birimize omuz oluyorduk yıkıntılar değil di bizim rüyalarımız kurduğumuz birlikte düşlediğimiz dünlerimiz vardı bir hayalin içinde kaybolup gitmeyi çok istemiştik belkide belkide birbirimizden farkında olmadan yorulmuştuk susmuştuk çekilmiştik bir kenara bir birimizi izliyorduk her sarsıntıdan sonra özlemekten özleyişlerimizden bile tam vaz geçerken vaz geçemediğimizi görüyorduk bu kaçış değil yıkılan depremlerde daha çok sevdiğimizi öğreniyorduk ve seviyorduk hiç kimsenin bilmediği görmediği göremiyceği şekilde sevdamıza gem vuruyorduk hiç gidemeden sarılıp kalıyorduk yıkılırken o sarsıtılanlar 2 05 2020 Hesna AsiTürk |