FİRAR DAKöpük köpüktü deniz, dalgalar vurur sahile Yitik zamanlara küskün bulut, çıkar tatile Kurur çiçekleri hasretle, bir yudum su verin Duyulmayan acılar hiç bilinmiyor ki derin Seven yürekti, çiçeklerle taç yapan başına Umut bahardı, gülen yüzde bakmadan yaşına Koşardı hep deli taylar gibiydi, saf ve temiz Basitti isteği, “insanca bir yaşam ve deniz” Yabansı otları gerçek sanırdı hep bu yürek Zarar verir sana kes işte bir orak ve kürek Durup bakardı umutlar tükendiğinde yazık Kader mi derdi büyürken içinde bir hıçkırık Hayatla kavga dövüş geçti en güzel seneler Umutlarında yaşarken solan o efsaneler Geçen masumca o yıllar, çabuk gelişti bilinç Çocukluğun lale bahçelerinde kaldı sevinç Uzak bakışları vurgun yemiş gibiydi bade Soluk yüzünde derin çizgiler sakin ifade Saçında akları yitmiş zamanların mirası Kazancı tecrübe, yorgun beden, içinde yası “Konuş dedim hele” Kızgındı yaktı bir sigara “Papatyalar mavidir” solmasın umut bu zira Hatırlanan anılar dolduramıyor boşluğu Değişti iklimi bilsen ruhum kutup soğuğu Mühürlüdür yüreğim haydi git ve sorma soru Ve doğru yanlışının hep içindedir duru Akan zamandı ve kıymetli bilmedim değeri Sorumluluk o bu derken biten hayat seferi Kalan hayatsa benim, durmadan coşar taşarım Günah, sevap da benim, korkmadan neler aşarım Gülümse haydi hayat! Son deminde şarkıların Firardayım, bu halim, böyle oldu yankıların Me fâ i lün/fe i lâ tün/me fâ i lün/fe i lün |